Kocaeli’nde şehircilik noktasında önemli sıkıntılar yaşanıyor. Birinci derece deprem bölgesi olan Kocaeli’nde halen deprem hasarlı binalar bulunmakta. Depremle ilgili maalesef yeteli çalışmalar yapılmadığı bir gerçek. Bu konuda öncelikle görev Kocaeli’nde ki üniversiteler, TÜBİTAK, Kocaeli Valiliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na düşmekte. Her ne kadar resmi sorumluluk Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün olsa da deprem konusunda Kocaeli olarak komple seferberlik başlatmalıyız. 17 Ağustos depremini çoktan unuttuk. Aslında deprem konusunu farklı şekilde gündeme taşımak zorundayız.
Çevre, Şehircilik ve Deprem konusunda Devr-i Alem belgesel programı olarak bir çok belgesel hazırladık. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce ile Bakan olduktan sonra ilk belgesel çekimini biz gerçekleştirdik. Gerek Bakan Bey ile yaptığımız söyleşi ve gerekse il müdürü ile yaptığımız söyleşi, gazetemiz ve yayın kuruluşlarında, TV kanallarında halen yayınlanmakta. Bakan Sayın Güllüce ile yaptığımız söyleşi büyük ilgi gördü. Geçtiğimiz günlerde Kocaeli Çevre İl Müdürü ile yaptığımız söyleşiye gazetemiz geniş yer verdi. Hem Bakan hem il müdürü ile yaptığımız söyleşinin bir bölümünü burada sizlerle paylaşırken, ayrıntısını https://www.youtube.com/watch?v=O9xzjEzHLAU ve
AYTAÇ İHBAR EDİLMESİNİ İSTEDİ
Kocaeli İl Çevre Müdürü Ersan Aytaç ile yaptığımız söyleşi de, kaçak hafriyat dökümü için vatandaşların ALO 181 hattını arayarak ihbarda bulunması gerektiğini söyledi. Aytaç yaptığı açıklamada; Kocaeli çevrenin bir numaralı gündemi. Biz hep Kocaeli’de ki bütün sanayiden kaynaklı kirletici sular arıtılıyor. Birinci derecede kirletici olan sanayi kuruluşlarının bacalarını biz online olarak izleyebiliyoruz. Tehlikeli atık taşıyan, depolayan araçlara çip taktık ve nereye gidip, nereye döküm yaptıklarını kayıt ediyoruz. Sanayicilerimizde bu bilinç uyanmış. Bizim dönemimizden sonra bilinç arttı. Bacalara online cihazları, arıtmaları kontrol ediyorlar ve gün geçtikçe bu sayılar artıyor’ dedi.
KAÇAK HARFİYAT İÇİN 181’İ ARAYIN
Çevre Müdürü Aytaç; ‘Gebze’de ki hafriyat. Halkımızdan şunu istiyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin izinli hafriyat sahaları var. Ormanlık alan ve uygun olmayan alanlara döküm yapıyorlar. Bazen biz bunu tespit ediyoruz, bazen de halkın duyarlılığı sayesinde görebiliyoruz. Alo 181 Çevre Hattı’nı arayıp isimleri bildirmeden ihbar yapabiliyorlar. Biz akşam saatlerinde de bu telefonlara karşılık veriyoruz. Halkımızdan beklentimiz bunları bize bildirsinler. Bizim Milli Eğitim Müdürlüğü ile aramızda protokol var. Bu protokol gereği bize bildirdikleri okullarda, bizim ekibimiz o okullarda çevreyle ilgili eğitim veriyoruz. Bu gibi faaliyetleri de biz veriyoruz. Okullarımızın uygun olduğu tarih ve saatlerde eğitim veriyoruz’ dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce ile yaptığımız söyleşi ve Devri Alem programı olarak çektiğimiz belgesel görüntüleri izleyen ve yazımızı okuyan bir çok okurumuzdan takdir ve teşekkür mesajı aldık. Gerçekten Çevre ve Şehircilik, Medeniyetin olmazsa olmazıdır. Medeniyet, ne kadar çevreci ve ne kadar şehirli kültürüne sahip olduğunuzla ölçülür.
Bugün eğitim kurumlarımızda çevre ve şehircilik kültürüyle ilgili yeteri kadar bilgiler verilmemekte, dersler okutulmamaktadır. Eğiktim kurumlarında çevre ve şehircilik ders olarak okutulmalıdır. Bunun için yeni Bakanımız Sayın İdris Güllüce’ye tarihi görev düşmekte. Çevreci olmak ve şehirde yaşamak kültürünü geliştirmek için öncelikle eğitim kurumlarından işe başlamalı, Çevre ve Şehirli olma bilincini okullarda ders olarak okutmayla başlamalıdır.
Türkiye hızla büyüyor, köyden kentlere göç hızla devam ediyor. Bugün Türkiye’nin yüzde 70’ten fazlası şehirlerde yaşıyor. Acı ama gerçek, şehirlere göç gelirken köy kültürünü de şehirlere getirmiş durumdayız. Deyim yerindeyse kentleri ve şehirleri mega köyler haline getirmiş durumdayız.
Bugün köyden şehirlere gelen ikinci üçüncü kuşak genç nüfusa sahip olmamıza rağmen gençlerimiz ne çevre ne de kentlilik bilinciyle yetişmiyorlar. Kentlere sahip çıkılamıyor, bunun en acı örneğini Gebze gibi iç göçün yaşandığı bölgede görmek mümkün.
MEDENİYET VE ŞEHİRLİ OLMAK
Medeniyet ve Uygarlık şehirde yeşerip büyümekte ve gelişmektedir. Şehirler mega köyler haline gelince medeniyetin nimetleri yerine sorun ve sıkıntılar yumağına dönüşmekte. Çevre ve Şehircilik bakanlığı bu konuda ciddi araştırmalar ve akademik raporlar hazırlatarak kampanyalar başlatmakta.
Medeniyet ve uygarlık nedir diye sorsak, onun da tanımı eskilerin deyimiyle “Tamiri bilad terfii ibad” yani, beldelerin şehirlerin, insan onuruna yaraşır halde, bakımlı hale getirilip, şehirde yaşayan insanları bilgili hale getirmek diye özetleyebiliriz. Bir bölgenin bir şehrin medeni olabilmesine medya organları ile belediyeler ortak çalışmalar yaparak katkı sağlarlar. Buna da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncelik edebilir, yol gösterebilir.
Türkiye’nin en yeni bakanlıklarından birisi olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerek çevre bilincinin arttırılması, gerekse şehirde yaşama kültürü ve kentlilik bilinci oluşmasının gelişmesine çok ciddi hizmet yapabilir. Bunun için plan, program ve kampanyalar organize edebilir. Daha öncede bu konuda yazılar kaleme almıştım.
Çevre ve Şehircilik bakanlığına İdris Güllüce’nin getirilmesi kamuoyunda olumlu karşılandı. Uzun yıllar Tuzla Belediye başkanlığı yapan, Başbakan Sayın Erdoğan ile birlikte çalışan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcılığı yapan Sayın Güllüce, çevre ve şehircilik konusunda uzman bir isim. Üstelik Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalında da, “Yerel Yönetimlerin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu mastır tezini yapan akademik kariyere sahip bir bakan olması dolayısıyla çok önemli hizmetler yapacağına inanmaktayız.
Çevre ve şehircilik bakanlığımız öncelikle çevre ve şehirli olma bilinci kampanyası başlatmalı. Sayın Bakan Güllüce’de sanayinin yoğun olduğu, denizin nasıl kirletildiğini, Tuzla ve Gebze bölgesini yakından bilmekte. Bugüne kadar çevre konusunda yapılan çalışmaları ve TBMM’de daha önce kurulan Çevre Araştırma Komisyonu raporunu yeniden ele alarak gereğini yerine getirmek için Gebze’yi pilot bölge seçebilir, bir türlü uygulanamayan TBMM Çevre Araştırma komisyonu raporu da işlerlik kazanır.
KENTLİLİK YAŞAMA BİLİNCİ
Şehirli olmak bir ayrıcalıktır, bir kültürdür ve yaşam biçimidir. Medeniyet şehirli olmaktan geçer. Çünkü eskiler uygarlık ve medeniyeti şöyle tanımlamışlar, tarif etmişlerdir.
Medeniyet: “Tamiri bilad ve terfi ibad” yani medeniyet ve uygarlık insanların yaşadığı yerleri, insanlık onuruna yaraşır şehir haline getirmek, bu şehirlerde yaşayan insanları da bilgilendirmek ve eğitmektir diye tanımlamışlardır. Bugün uygarlığı tanımlayan bu tariften ne kadar uzak olduğumuz herkes tarafından bilinmekte. Öncelikle Sayın Bakan Güllüce’nin, ranttan çok şehirlerin yaşanılır hale getirilmesi, şehirde yaşayan insanların çevre ve şehirli olma bilinci ile bilinçlendirmesi için kampanyalar düzenleyerek işe eğitim kurumlarında çevre ve şehircilik dersi koyarak başlamasını arzu ediyoruz.
Evet, sonuç olarak bu konuda çok şeyler yazılıp söylenebilir. Ancak önemli bir gerçek var bugün öncelikli sorunlarımız arasında çevre gelmekte. Çevre sorunu ise ancak kentlilik bilinciyle çözüleceğine inanıyorum. Eğitim kurumlarında çevre ve kentlilik dersi başlatılması sorunu temelden çözecektir.