28 Şubat 1997… Bugün Türkiye’nin darbe ile güne başladığı tarihin üzerinden tam 25 yıl geçti. Geriye dönüp baktığımızda 28 Şubat, Türkiye için diğer tüm darbeler gibi yüz karası bir dönem.
O gün yaşananlar, Anadolu insanı için inancına ve değerlerine bağlı olarak hayatını devam ettiremediği, ülke geleceğinde aktif rol almasının hazmedilmediği bir zihniyetin tezahürü anlamına geliyordu.
Neler oldu? Kısaca hatırlayalım…
Darbelerin, antidemokratik uygulamaların mağduru aslında tüm toplumdur. 28 Şubat sürecindeki hukuksuz uygulamalar, Batı Çalışma Grubunun fişlemeleri ve keyfi yasaklar nedeniyle birçok insanımız mağduriyetler yaşadı.
28 Şubat sürecinde özellikle imam hatip liselerinde okuyan öğrenciler, üniversitelerdeki başörtülü genç kızlar, kamuda çalışan başörtülü memurlar ve dinî hassasiyet taşıyan erkekler başta olmak üzere, toplumun geniş kesimlerinin hakları gasp edilmiştir. Okullarına alınmayan imam hatip öğrencileri, üniversiteden atılan genç kızlar, ikna odalarında psikolojik baskı altına alınan öğrenciler, polis aracına doldurulup şehrin bir ucundaki ormanlık alana götürülen ortaokul öğrencileri, akademik kariyer hayalleri suya düşen gençlerin yaşadıkları, hepimizin zihninde canlı bir tarih sayfası olarak durmaktadır.
Bugün 28 Şubat geride kalmış gibi görünse de darbeci ve vesayetçi zihniyet varlığını hâlâ sürdürmektedir. Nitekim bir yandan 28 Şubat süreciyle ilgili hak ihlallerinden bahsedilirken diğer taraftan sürecin aktörlerinin ödüllendirilmesi, milletvekili listelerinde yer alması, ekranlarda akil insanlar olarak sunulması, bu kimselere çeşitli kurumlarda imtiyazlar tanınması, darbeci zihniyetin ortadan kalkmadığını ve uygun konjonktürde harekete geçebileceğini gösteriyor.
Örneğin bugün hâlâ eğitim sisteminde ön gördükleri düzenlemeler ile imam hatip ortaokullarının kapatılmasını öneren, halkımızın imam hatip okullarına talebini bir sorun olarak algılayan kurum ya da kişilerin farkında olarak ya da olmayarak 28 Şubat zihniyetinin amaçlarına hizmet ettiğinin farkında olmamız gerekiyor.
Biliyoruz ve inanıyoruz ki bundan tam 25 yıl önce insanımız, ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanan bu planı elinin tersiyle iterek nasıl kendi iradesine sahip çıktıysa bugün de yarın da bunu yapmaya muktedirdir.
Kocaeli İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği (KİHMED) ve ÖNDER Camiası olarak 28 Şubat’ta haklarımıza sahip çıkmak için nasıl mücadele ederek hakkın ve haklının yanında olduysak ve bu mücadelemiz nasıl karşılık bulduysa, bugün de yarın da haklarımıza, değerlerimize ve milletimizin iradesine göz diken odaklarla mücadelemiz devam edecektir.
İmam hatip nesli olarak her alanda fırsat eşitliğinin ayrım yapmadan tüm gençler için uygulanmasını istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de milletimizin iradesine ipotek koymaya çalışanlarla, gençlerimizin hayallerini çalmak isteyenlerle, haklarımıza ve değerlerimize göz dikenlerle mücadele edeceğimizi beyan ediyor ve 28 Şubat’ın yıldönümünde bir kez daha hatırlatmak istiyoruz;
İmam hatip camiası olarak Hakkın ve halkımızın iradesinin yanında, darbelerin karşısındayız… Açıklaması yapıldı.