Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indiği gece olan Kadir Gecesi’nin kıymetini idrak etmek de ancak Yüce Kitabımızı hayatımıza rehber edinmek ve gönül dünyamıza onun düsturlarını yerleştirmekle mümkündür.
Üç aylarla başlayan, mübarek gecelerle süslenen ve Kadir Gecesi ile taçlanan müstesna zaman dilimlerini yaşıyoruz.
Yüce Rabbimizin insanlığa bir rahmet kapısı, bir umut pınarı olarak bahşettiği Kadir Gecesi aynı zamanda, hayatımızı gözden geçirmemiz, geçmişimizi değerlendirerek gafletle geçen günlerimizi sorgulama, günahlardan arınma, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip af ve bağışlanma dileme zamanıdır. Bu sebeple ibadetlerimizde ve ahlaki yaşantımızda istikrar ve istikametin önemli bir husus olduğunu bilmeli, her ayı Ramazan ve her gün ve ge ceyi Kadir Gecesi gibi yaşamaya gayret etmeli, dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine; sevgiyi, hoşgörüyü, dostluk ve kardeşliği hâkim kılmalı, yetimlerin, kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmeli, onlara yardım elimizi uzatmalıyız.
Kadir Gecesi’ni, Kadir Gecesi’nde gelen Kur’an, müstakil bir süre olan Kadir Süresi ile bize müjdeliyor. Bu sure bize Kadir Gecesi ile ilgili üç tane mesaj getiriyor. Birincisi; Kadir Gecesi’ni Kadir Gecesi yapan Kur’an’ı Kerim’in onda nazil olmasıdır. Kadrin, kadrini yücelten şey, Kur’an’ın nüzulüne şahit olmasıdır. Öyleyse Kadir Gecesi’ni ihya etmek için Kur’an’la işe başlamak lazım. Bütün insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran Kur’an’da arayınız. Kadir Süresi’nin birinci mesajı bu. İkinci mesajı ise “Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.” Yani seksen üç yıllık bir ömre bedeldir. Kur’an’ı Kerim’i b ize getiren Hazreti Cebrail ve onunla birlikte bütün melekler o gecede yeryüzüne inerler. Ve yeryüzüne barış ve esenlikler getirirler. Gökyüzü ve yeryüzü birleşir. İnsanlar ve melekler kaynaşır. Birlikte yeryüzünde barışı ve esenliği tesis etmek için çaba gösterirler.
Efendimiz'e (sas) buyurmuştur ki "Kim inanarak ve sadece sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari, Savm, 6) İki; "Ondan mahrum olan, çok büyük şeyden mahrum olmuştur." (Müsned, 2/230)
Yine Peygamber Efendimiz Kadir Gecesi'nin içinde gizli olduğu Ramazan'ın son on gününde itikafa girmiş, sabahlara kadar namaz, dua, istiğfar, tefekkür ve zikirle vaktini geçirmiştir.
Varlık ve varoluş bilgisinin ders kitabı, bütün kâinatın özeti ve Yüce Yaratan’ın bizlere uzattığı kurtuluş halkası olan Kur’an ’la değer kazanan bu gecenin kıymetinin bilinmesi, ancak Kur’an’a gönülden yönelmek ve onun insanlığa sunmuş olduğu eşsiz mesajını okumak, anlamak ve yaşamakla mümkün olacaktır. Zira Kur’an anlaşılmak, fert ve toplum hayatına rehber olmak için gönderilmiştir. Okumuş olduğumuz Kur’an’ı anlayarak hayatımıza yansıttığımızda Kur’an o zaman bizlere şifa ve rahmet olacaktır. Çünkü Kur’an sadece bilgi kaynağı değil, aynı zamanda tüm insanlığa bir fırsat olarak sunulan yol haritasıdır.
Bu gecede “Allah’ım sen affedicisin. Affı seversin. Bizi affet.” diye yalvaralım. Dualarımızda depremzede kardeşlerimizi unutmayalım. Yardımlarımızla, dualarımızla maddi manevi desteklerimizi devam ettirelim. Dünyanın çeşitli yerlerinde açlıkla, ırkçılıkla, kıtlıkla mücadele eden kardeşlerimizi de dualarımızda unutmayalım. İftarımızı, soframızı evimizi paylaştığımız gibi depre mzede kardeşlerimle bayram sevincimizi de paylaşalım. Naz makamında olan bu kardeşlerimizi bayramda da yalnız bırakmayalım.
Bu duygu ve düşüncelerle, bütün İslam aleminin, aziz milletimizin, ve camiamızın Kadir Gecesini tebrik ediyor ve bu gecede yapılan dua ve yakarışların, İslam aleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, akan kanın durmasına, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, insanlığın barış, huzur ve saadetine vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederiz.
Çetin Kıranşal
Diyanet Sen Kocaeli Şube Başkanı