İSMAİL KAHRAMAN/MAKALE
Yeniden Ramazan-ı Şerif geldi. Bir yılı içerisinde çok önemli olaylar yaşadık. Hain darbe girişimleri gördük, Türkiye’yi yok etmek isteyen terör örgütleri adeta topyekûn saldırıya geçti. Dost ve müttefik bildiğimiz ülkeler bizi arkadan hançerlediler. Bir yıl içerisinde yaşadığımız olaylar filmlere, belgesellere ve kitaplara sığmayacak kadar büyüklükte. Yaşanan bu olayları hiçbir zaman unutmamalı ve unutturmamalıyız. Öncelikle mübarek Ramazan-ı Şerife hoş geldin derken, Ramazan ayının yüzü suyu hürmetine Yüce yaradan ülkemizi, milletimizi ve İslam coğrafyasını her türlü felaket, bela ve terör salsdırından korusun.
RAMAZAN-I ŞERİF COŞKUSU
Ramazan-ı Şerif bu yıl Mayıs sonu, Haziran Ayı içerisine denk geliyor. Benim Gebze’de ilk oruç tuttuğum yılın sene-i devriyesi. Demek ki 36 yıl önce Gebze’de ilk Haziran ayında orucumu tutmuşum, Gebze’ye geleli 36 yılı geride bırakmışız. 36 yıl içinde neler gördük, neler yaşadık. Bunların tümünü makale sayfamda görebilirsiniz. Yaşadığımızın tüm olayları her gün değerlendirip, tarihe not düşüp, zamana noterlik yaparken, arşivlerimizde topluyoruz. İnşallah bu Ramazanı huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşar ve idrak ederiz.
RAMAZAN KÜLTÜRÜ
11 Ayın sultanı mübarek Ramazan ayı dün akşam kıldığımız teravih namazı ve gece kalktığımız sahurla başladı. Ramazan ayı sadece oruç İbadetinin yerine getirildiği ay değil başlı başına bir kültür, medeniyet ve tarihin yaşanması ve yaşatılması demek. Ramazan kültürünü doya doya yaşamak için mübarek Ramazan ayına hazırlık yaptık mı ?
Ramazan ayı sadece İslamiyet’in 5 temel şartından birisi olan oruç tutulan dini bir ibadetin ifade edildiği ay değil, fakirlere fitre ve zekatların verildiği sosyal bir olaydır. “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” Hadisi şerifi ile “Tok olan acın halinden anlamaz” ata sözümüz; anlamını Ramazan ayında tutulan oruçta bulmakta.
Orucun nefis terbiyesi, insan İradesinin kuvvetlenmesi ve en önemlisi aç olan insanların halini anlamak için önemli bir fırsattır. Gösteriş ve israfa kaçmadan verilen toplu iftar yemekleri ve fakirlere erzak dağıtımı aç olan insanlara karşı dini bir görevdir. Bu dini ve toplumsal görev acaba ne kadar yapılıyor?
Huzur, Bereket ve sağlık ayı olan Ramazan´da verilen gösterişli iftar yemeklerinde fakirin hakkı olan yemekler zenginlere verilmesi üzücü. Dini bir İbadet olan iftar yemeklerine gösteriş için büyük paraların harcanması israftır. Gebze’de sayıları hızla artan çok sayıda insanın kuru ekmek ve çorba ile iftar açtığını unutmamak gerekiyor.
GÖSTERİŞ İÇİN İFTAR YEMEKLERİ VERİLMEMELİ
Gösteriş için verilen iftar yemeklerinde milyarlarca lira para harcayanlar fakirler için acaba kaç lira harcıyor?. Bir dilim ekmeğe bile muhtaç insanların bulunduğu Gebze’de fakirler neden unutuluyor? Fakirlerin Ramazan ayını huzurlu geçirmesi için, kurum ve kuruluşlara büyük görev düşüyor. Dini ve milli görevimizi acaba ne kadar yapabiliyoruz?Fak-Fuk -Fon olarak bildiğimiz Kaymakamlık bünyesindeki Gebze Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na Gebzeli binlerce fakir ailenin kaydı var. Her gün Kaymakamlık binası bir çok fakir insanın istekleri ile çınlıyor. Fakirler devlet kapısından yardım isterken zenginlerin gösterişli iftar sofralarında israf derecesinde para harcaması hem dini ve hem de ahlaki geleneğimize uymuyor.
BİNLERCE FAKİR İNSAN VAR
Gösterişli iftar yemeği veren kurum ve kuruluşlara bir çağrımız var. Gelin bu Ramazan ayında iftar yemeği paralarını Kaymakamlık bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına verelim. Gayri resmi rakamlara göre Gebze’de binlerce fakir insan buluyor. Unutmayalım ki bu fakirler bizlerden yardım bekliyor. Ramazan ayı Toplumu bir biri ile kaynaştıran çok önemli sosyal bir olay. Ramazan ayını en güzel şekilde yaşayalım. Unutmayalım ki Ramazan fakirlerin hatırlandığı bir aydır. Kendi kendimize soralım, Ramazan ayında Fakirler için ne tür yardım yapacağız sorusuna cevap arayarak hep birlikte Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan diyelim.