İsmail Kahraman / Makale
Teyze ana yarısıdır. Teyzeler ana şefkatiyle sizi sarar. Teyze deyince insanın ağzı da gönlü de adeta Ana şefkatiyle yoğrulur. Benim de bir teyzem vardı. Kezban Teyzem… Kendimi bildim bileli onu tanırım. O, evinin hem Anası hem Babası oldu. Sadece evlatlarını sarıp sarmalamadı. Bizleri de sarıp sarmaladı. Onu her ziyaret ettiğimde yüzümü gözümü öper, hal hatırımı sorardı. Onu ebediyete uğurladık, hakka yürüdü.
ANADOLU KADINININ ÇİLESİ
Sadece Teyzem de değil tüm Anadolu kadınında bütün yüklerin ve çilelerin çekildiğine şahitlik yaparım. Onlar, hep çalışmışlar, deyim yerindeyse saçlarını süpürge ederek evlatlarını büyütürler. Teyzem, eşi vefat ettikten sonra sadece çocuklarına değil torunlarına da sahip çıkıp onların birlik ve düzenini sağladı. En son kendisini Gebze’de annemi ziyaretinde görmüş ve konuşmuştuk. Uzun süre hasbihal ettik ve özellikle Sarıkamış savaşlarında esir düşen babası yani benim de Dedem olan Mustafa Şagar üzerine söyleşi yaptık.
Mustafa dedem, Sarıkamış harekâtında Ruslara esir düşüp, 10 sene Rusya’da esir kaldıktan sonra dönmüştü. Onunla ilgili çok az şeyler biliyorduk. Onunla ilgili en önemli bilgileri 95 yaşında ki annem Emine Hanım ve 90 yaşında ki teyzem Kezban hanımdan alarak söyleşi yapıp, belgesel görüntülerle tarihe not düşüp, zamana noterlik yapan görüntüleri çekmiştim.
Sadece Dedem ile ilgili değil, seferberlik yıllarıyla ilgilide çok şey anlatmıştı teyzem. Çekilen sıkıntılar ve açlıklar ülkenin nereden nereye geldiğini de adeta canlı şahitleriydi. Kendisiyle çektiğimiz belgesel görüntüler bugün bir çok TV kanalında Devr-i Alem adıyla yayınlanıyor.
TÜRKİSTYAN YOLUNDA VEFAT HABERİNİ ALDIM
Rahmetli Teyzem, hayatın verdiği yük, çekilen çilelere vücudu dayanamayarak son yıllarda hastanelere gidip geliyordu. Zaman zaman da kendisiyle telefonda görüşüyordum. Vefat haberini aldığımda Türkistan coğrafyasına gitmek üzere havalimanına gidiyordum. Teyzemin çektiği çileleri ve Sarıkamış harekâtında esir düşen dedemin esaret yıllarıyla ilgili gittiği Azerbaycan, Gence, Bakü yollarında hem dedemi hem de Teyzemi düşünerek çıkıyorum. Onlar, tarihin canlı tanıkları. Yaşlılara bir kez daha önem verilmesi gerektiğine inanıyor, birer çınar olan Yaşlılarımızın vereceği bilgileri tarihe mal etmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyordum. Teyzemin şahsında ebediyete intikal eden tüm Teyzeleri rahmet minnet ve şükranla anıyorum. Teyzemin babası Sarıkamış Harekâtı gazisinin Sibirya’ya gitmek üzere götürüldüğü Azerbaycan’ın Gence kentinden ilk esir kamplarının bulunduğu Nargin Adasından ebediyete, intikal eden tüm teyzelerin Ruhuna Fatiha okumaya Davet ediyorum.
TÜRKİSTAN COĞRAFYASINA YOLCULUK
Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan devletleri tarafından kurulan Türk Konseyi’nin organize ettiği önemli bir toplantı için Azerbaycan üzerinden Türkistan’a doğru yola çıktık. Atalar diyarına yolculuğumuzun ilk durağı Azerbaycan’ın tarihi Başkentlerinden Gence, Şeki, Başkent Bakü’den araştırmalarımızı tamamladıktan sonra Kazakistan’ın eski başkenti Almatı şehrine geçeceğiz, ardından Türkistan medeniyetini dünyaya tanıtan Hoca Ahmet Yesevi’nin memleketi Türkistan, Türklerin İslamla şereflendiği ilk bölge olan Talas Savaşlarının yapıldığı bölgeye gidecek, ardından Kırgızistan’ın Narin kenti, ilk Türk İslam devleti olan Karahanlılara başkentlik yapan Balasagun şehri, Issıkgöl, Çolbanatan ve Başkent Bişkek üzerinden Türk-İslam medeniyeti üzerine araştırmalarımızı tamamlayarak Türkiye’ye döneceğiz. Atalar yurduna selamlarınızı götürüyoruz.