- Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın:
- "Arıtma suyu kapasitemiz 41 milyon metreküp, Kocaeli'de sanayinin 1 yıl boyunca kullandığı toplam su miktarı 39 milyon metreküp. Aslında Kocaeli sanayisi bu suyu tamamen kullanabilir. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz"
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, "Bu yıl müsilaj olmadı diye 'her şey normale döndü, durumu iyi' gibi bir durum yok. Denizdeki bu kirliliği el birliğiyle azaltmamız gerekiyor." dedi.
Kocaeli Kongre Merkezi'ndeki festival kapsamında moderatörlüğünü Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın yaptığı "Sıfır Atık Mavi" oturumu, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Salihoğlu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu ve Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, belgesel yönetmeni Sibel Göloğlu, doğa gönüllüsü ve yazar Güven İslamoğlu ile Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu'nun katımıyla gerçekleştirildi.
Oturumda konuşan Salihoğlu, iklim krizinin en büyük baskıların başında geldiğini belirterek, özellikle Türkiye'nin denizlerindeki sıcaklıklarda ciddi artışlar gördüklerini söyledi.
Marmara Denizi'nde neredeyse 2 santigrat dereceye yakın artış olduğuna dikkati çeken Salihoğlu, oksijen azlığı, kirlilik, balıkçılık, plastik gibi baskılarla Marmara Denizi'nde müsilaj problemi yaşadıklarını kaydetti.
Salihoğlu, şu anda müsilajın görülmediğini dile getirerek, "En başından beri vurguladığımız oksijendeki azlık sürüyor. Buradaki bioçeşitliliği güçlendirecek bazı önlemleri almamız gerekiyor ki denizden gelen oksijen gelmeye devam etsin, denizlerin bize sağladığı bu servislerden sağlıklı şekilde faydalanalım. Bunun tek yolu da 'sürdürülebilir mavi ekonomi' dediğimiz mavi ekonomi ilkelerini benimsememiz gerekiyor." dedi.
- "Kirlilik baskısını bir an önce azaltmamız lazım"
Bu yaz müsilaj sorunuyla karşılaşmadıklarını aktaran Salihoğlu, şöyle devam etti:
"Bunun en büyük sebeplerinden biri, geçen kışın biraz sert geçmesi esasında çünkü müsilajı tetikleyen durum halen mevcut. İklimin yarattığı etki ve kirlilik. Kirlilikten ötürü oluşan oksijen azlığı halen mevcut. Bazı önlemler alındı ama istediğimiz seviyeye henüz gelmiş değiliz. Burada hepimizin bilmesi gereken şey, bu yıl müsilaj olmadı diye 'her şey normale döndü, durumu iyi' gibi bir durum yok. Denizdeki bu kirliliği el birliğiyle azaltmamız gerekiyor. Çünkü denizlerin üzerindeki bu baskılar sürdüğü sürece bu yıl olmaz, 2 yıl sonra olur, deniz anası patlaması olur.
Zaten Marmara'da 30 metrenin altında şu anda oksijen seviyeleri çok az. Oksijen seviyeleri çok az olduğu için oradaki canlı hayatı bundan etkilenmiş durumda. Müsilaj olmasa da bu durumdan etkileniyor. O yüzden bir an önce kirliliğin azaltılması gerekiyor. İklimin etkisine hızlı şekilde müdahale edemiyoruz ama insan baskılarını azaltarak denizlerimizi daha dayanıklı hale getirmemiz gerekiyor. Bu sorun sadece Marmara'da değil, Karadeniz'de de var, Akdeniz'de de kirlilik ciddi boyutlarda. Bu kirlilik baskısını bir an önce azaltmamız lazım."
Marmara Denizi Eylem Planı'nın önemine işaret eden Salihoğlu, Başkan Büyükakın'ın "Denize azot ve fosfor verilmesinin sonlandırılması durumunda oksijen seviyesi istenen seviyeye kaç yılda çıkar?" sorusuna, 5-6 yılda canlıların yaşayabildiği oksijen seviyesinin üzerine çıkılabileceği cevabını verdi.
- "Denize iyilik bile atmamak lazım"
Büyükakın da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak denizdeki müsilajı temizlediklerinde meselenin bitmediğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Arıtmalarımızın yüzde 72'si ileri arıtma, ileri arıtmayla sadece biyolojik arıtmanın arasındaki fark şu: Biyolojik arıtmada azotu ortamdan uzaklaştırıyorsunuz, ileri biyolojik arıtmada beraberinde fosforu da uzaklaştırıyorsunuz. Bizde sadece yüzde 28'lik biyolojik arıtma kaldı. 6 milyar liralık yatırım yaptığımızda, 3 tesisimizi daha yenilediğimizde tamamen ileri biyolojik arıtma olacak. Ama bizde sadece yüzde 8'ine sebep oluyoruz toplam deşarjın. Esasen baktığınızda arıtsak bile denize atmamamız lazım. Şöyle aklınızda kalsın, 'iyilik yap denize at' diyorlar ya denize iyilik bile atmamak lazım. Arıttığımız su endüstriyel kullanım suyu ki bununla ilgili biz çalışıyoruz. Bizim arıtma suyu kapasitemiz 41 milyon metreküp, Kocaeli'de sanayinin 1 yıl boyunca kullandığı toplam su miktarı 39 milyon metreküp. Aslında Kocaeli sanayisi bu suyu tamamen kullanabilir. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz."
- "Antarktika'da yapılan araştırmalarda bile suda mikro plastiklere rastlanıldı
Ercümen de şu anda yaptığı dalışlarda en fazla plastik atıklarla karşılaştığına dikkati çekerek, iklim krizinin etkilerini de hızlı şekilde yaşadıklarını söyledi.
Bilim Seferi ile Antarktika kıtasına gittiğini anımsatan Ercümen, şunları kaydetti:
"Orada pek çok çalışma yapıldı, ben de suyun altında örnekler almalarına yardımcı oldum. Fakat Antarktika dediğimizde insan yaşamayan bir kıta, sıcaklıkları çok ekstrem derecede, suyun altı eksi 4 dereceye varıyor ve sadece bilim araştırmaları yapılıyor. Herkes çok bilinçli fakat orada yapılan araştırmalarda bile suda mikro plastiklere rastlanıldı. Bu gerçekten hepimiz için çok şaşırtıcı. Eğer insan yaşamayan bir kıtada bile mikro plastik olabiliyorsa, şu an hepimiz bundan maalesef etkileniyoruz. Size pozitif şeyler söyleyemiyorum şu anda, bunu değiştirebilecek son nesil olarak bugün burada konuşacağız."
Konuşmaların ardından panelistler, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesince israfın önlenmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen "Sıfır Atık Festivali", çeşitli etkinliklerin ardından sona erdi.