Köylerde hayat var. Köy hayatı canlansın. Köy okulları açılsın .Köyde yaşama teşvik edilsin. Ekilmedik tarla dikilmedik bahçe kalmasın. Köy evleri şenlensin ocaklar tütsün. Evler yakılmasın bahçeler kurumasın.
Köylerde Kış Hazırlığı Başladı
An itibari ile Kocaeli Kandıra Kefken Cebeci Çamkonak köyünden canlı yayın
Giresun’dan Kocaeli’ye Göçün Canlı Şahitleri İle
Geçmişde köylerden büyük şehirlere göçler yaşanmıştı. İş bulmak ekmek kazanmak İçin Anadolu insanı göç ettikleri yerleri vatan yapmış yurt yuva kurmuştu. Giresun’un Espiye ilçesi geçmişin Dikmen köyü bugünün Soğukpınar beldesinden Samsun Kocaeli İstanbul ve Bursa gibi büyük şehirlere yerleşen insanlar köy hayatını unutmamış fındık ve kiraz fidanlarıda götürüp bahçeler kurmuşlar.
Giresun Espiye Soğukpınar beldesi Dikmen köyünden Hıdıroğlu Abdullah dayının büyük kızı 93 yaşındaki Hıdırgilin Fadime teyze İle Hıdırgilin Naciye abla Kocaeli’nin Kandıra ilçesi Kefken Cebeci köyüne nasıl gelip yerleştiklerini Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com canlı yayınında açıklayıp önemli bilgiler veriyor. Canlı yayını sizlerle paylaşıyoruz.
Konuyla ilgili bu tür canlı haberlerimiz devam edecek
Orada bir köy var
Uzak da değil yakında
Anadolu’nun her hangi bir ilinde
O köyler bizim köylerimiz
Çocukluğumuzun geçtiği. Ata dede ebe ve ninelerimizin mezarlarının olduğu köyler
Köyler devletimizin temel taşı
Köyler gelenek ve göreneklerimizi yaşattığımız yerler
Köyler millet olma bilincimizin ilk hamurunun yuğrulduğu yerler.
Sıla’yı Rahim kültürü yaşasın. Köyler virane olmasın Evler yıkılıp bahçeler kurumasın diye Devrialem belgesel programı olarak köy Kültürünü araştırıyor. Köylere vefa borcumuzu ödemeye çalışıyoruz. Ankara’nın Nallıhan ilçesi Yeşilyurt köyünde İhtişamlı bir köy tarihinin izini sürüyor tarihe not düşüyoruz.
Adını Tanrı dağlarının Kırgızistan’daki Alato dağlarından alan Bolu Aladağlara sırtını dayayan Yeşilyurt köyü çam ormanları ile kaplı buz gibi soğuk suların aktığı köyde kiraz üzüm elma başta olmak üzere her çeşit meyve oluyor. Türkistan mimarisi ile Bir birine geçmeli ağaç direklerle çantı tekniği ile yapılan köy evleri yıkılıp yok oluyor.
Yeşillikler içinde muhteşem bir tabloyu Andırın Muhtarlık tarafından her yıl kurban kesilip türbe bayramları ile anılan etrafında bir çok Allah dostu Horasan Eren’i evliya Alim ve Alperen’in türbe ve mezarlarının olduğu Yeşilyurt köyünün Kutsal yer anlamına gelen Harami adı 1950 yılında milli değerlere düşman köy öğretmeninin girişimi ile Köyün adı. Kırk haremiden geliyor diye. Yeşilyurt olarak değiştirilmiş.
Köy ve yer adlarının değiştirilmesi. O bölgenin geçmişle olan bağlantısını kopartıyor. Tıpkı Büyükşehir yasası ile. Tüm köylerin adının mahalle olarak değiştirilmesi gibi Nallıhanın tarihi Haremi Yeşilyurt köyünden devletimizin ilgili ve yetkililerine çağrıda bulunuyorum köyden çevrilen mahallelerde Köy adı korunmalı. Örneğin Kocaeli . Gebze. Aren köyü mahallesi. Dilovası Çerkeşli köyü mahallesi diyerek. Köylerin tarihi yaşatılmalı geçmişle bağlantısı kopartılmamalı.
Sılayi Rahim Kültürünü yaşatmak İçin geldiğim Nallıhan haremi köyünde evlatlarımın Annesinin büyük dedesi Türkmenlerin damadı. Konya Alaettin medresesinde 30 yıl müderrislik yapmış. Alaettin Dedenin oğlu Merhum İlyas dede tarafından 80 yıl önce yapılmış tarihi köy evinde mis gibi köy havasında tüm yorgunluğumu atarak kuş sesleri eşliğinde geçmişin nazlı yadigarı köy evlerinin belgesel görüntülerini çekiyorum evin duvarında fotoğrafı asılı olan merhum İlyas dedenin kasketli ve sakallı fotoğrafı çok şey anlatıyor.
Bu tarihi köy Evi ile yaşıt eşimin babası Alaettin Koçak ve Amcası Nurettin Koçak’la www.gebzegazetesi.com. olarak Haremi köyünün tarihi ile ilgili canlı yayın yaparak Belgesel çekimi yapıyoruz.
Evlatlarımız ve torunlarımızın ellerinden tutalım. Hadi gel köyümüze dönelim diyelim. Bugün vefasızlığa uğrayıp bir kısmı yıkılıp yok olsada her biri tarihi abide gibi duran bu evlerde nice hatırlar yaşandı bugün ıssız ve çocuk sesine hasret bu köy sokaklarında çocuklar hangi oyunları oynadı kim bilir.
Orada bir köy var Anadolu’da
Uzakda değil gönlümüzde
O köyler bizim köylerimiz
(Ertuğrul Akgün den gelen mesaj temas ettiğiniz önerilerin hayata geçmesi artık bir tercih meselesi değil, bir mecburiyettir. Bu önerilere belki bir takım ilavelerde bulunmak mümkündür:
1.köyde tarım yapmak suretiyle yaşayanlara, köyde tarım yapmak suretiyle yaşamayı tercih edenlere, devlet tarafından temel gelir desteği ödemesi yapılmalıdır( en az asgari ücret seviyesinde). Yani köyde yaşamak iktisadi bakımdan da cazip kılınmalıdır.
2. her ile saçma sapan fakülteler açmak yerine, tarım temelli ihtisas üniversiteleri kurulmalıdır. Ayrıca ziraat liseleri tekrardan işlevsel kılınmalı, bu liselerde öğrenim görenlere devlet tarafından tarımsal faaliyet teminatı verilmelidir. Mesela, ziraat lisesini ya da veteriner sağlık lisesini bitiren bir gence devlet tarafından tarımsal faaliyet gerçekleştirebilecek toprak, hayvancılık faaliyeti icra edebilecek hayvan desteği sağlanmalıdır ve bu belirttiğim liseler cazip hale getirilmelidir.
3.Ayrıca tarıma dönük ciddi bir planlama hayata geçirilmeli, tarım arazileri bireysel miras konusu olmaktan ivedilikle çıkarılmalı, tarım arazileri merkeze bir planlamaya tabi kılınmalıdır.
4. kuşkusuz ki, bu önerileri çoğaltmak mümkün ama önerilerin hayata geçmesi için en azından politik bir yönelim, irade gereklidir.)