Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu (TARIMKON) Başkanı Hakan Yüksel, “Tarım öyle bir sektördür ki, ‘beni ilgilendirmez’ diyebilecek ne bir sektör ne bir kurum, ne de bir kişi olabilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Milli Tarım Projesi’nin içini doldurmak, bu gerçekliği bir milli mesele olarak ele almanın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Aksini düşünemiyoruz. Artık konuşma değil, icraat vakti. Sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan bir şeyler yapmasını beklemek yetmez. Herkesin top yekûn milli seferberlik içinde bir şeyler yapması gerek” dedi.
TARIMKON Başkanı Hakan Yüksel, Kovid 19 nedeniyle tüm dünyada tarımsal üretim ve lojistik zincirinin sıkıntıya girdiğini, lojistik fiyatlarının yükselmesiyle de gıda fiyatlarının arttığını söyledi. Rusya-Ukrayna savaşıyla petrol fiyatlarının tavan yapmasının da özellikle tarım sektörünü olumsuz etkilediğini dile getiren Yüksel, bu durumdan sermaye birikimi olmayan çiftçilerin sıkıntı yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini vurguladı.
TARIM HAYATTIR
Tarım sektöründe yaşanan sorunların çözümü konusunda kimsenin bir şey yapmadığını, başkasından beklediğini ifade eden Yüksel, “Ülkemizde şuan yaşayan tüketicisinden öğretim görevlisine, memurundan siyasetçisine, öğrencisinden bilim adamına herkes, her dönem ülkemiz tarımının ve çiftçilerinin sorunlarını biliyor, her ortamda konuşuyor. Herkesin bir fikri söylemi var, ama herkes bir başkasından bir şey yapmasını bekliyor, kimse bu sorunun çözümü için bir şey yapmıyor. Ey fikir sahibi kardeşim düşün ki; tarım sadece tarım değildir. Tarım beslenmedir, ekonomidir, sağlıktır, sanayidir, turizmdir, iş aştır, istihdamdır, ticarettir, barıştır, savaştır, milli güvenliktir. Tarım öyle bir sektördür ki, sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan bir şeyler yapmasını beklemek yetmez. Tarımsal sorunlar, tarımsal üretim öyle elinizdeki telefon uygulamalarındaki oyunlar gibi sihirli bir tık ile yapılmaz. Tarım; emek, alın teri, zaman, sabır, gayret bekler. Tarımda bu gün yapılan bir hata veya iyi bir projenin sonucunu görmek tarla bitkilerinde en az 1 yıl, meyvecilikte 4, hayvancılıkta 10 yıl zaman gerektirir. Tarım öyle bir sektördür ki, beni ilgilendirmez diyebilecek ve bir sektör ne bir kurum, ne de bir kişi olabilir” ifadelerini kullandı.
KONUŞMA DEĞİL ÇÖZÜM VAKTİ
“Dünya ve ülkemiz her geçen gün daha fazla şehirleşiyor, kırsal alanlar daralıyor, tarımsal faaliyetler azalıyor. Yakın zamanda kaçınılmaz son olacak gıda ve su savaşları çıkmadan hep birlikte top yekûn bir milli seferberlik içinde bir şeyler yapmak gerek” diyen Yüksel sözlerine şöyle devam etti: “Tüm Bakanlıklarımız, valiliklerimiz, yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, üniversitelerimiz, sanayi teşkilatlarımız, perakendecilik sektörlerimiz, tüketici temsilcilerimiz hep birlikte tüm tarafların ‘bu bizim sorunumuz, çözülmesi şarttır. Bunun için ben ne yapabilirim, samimiyetle elimden ne gelir’ demesi gerekiyor. Bu samimiyet ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanı’mızın başlattığı Milli Tarım Projesi’nin içini doldurmak, bu gerçekliği bir milli mesele olarak ele almanın zaman çoktan geldi de geçiyor bile. Aksini düşünemiyoruz. Artık konuşma değil, icraat vakti. Tarım ve Orman Bakanlığı, siyasi, makam, mevki kaygısından uzak, siyasi taraf gözetmeksizin konuya milli mesele olarak bakarak tüm taraflara bir çağrı yapmalı, çatısı altında toplamalı Milli Tarım Projesi’nin içini hep birlikte çocuklarımız yatağına aç yatmasın diye doldurmalıyız.” açıklamasında bulundu.