İşte o konuşmadan satır başları
"Cumhurbaşkanlığı sistemi için yapılacak halk oylamasına sayılı günler var. Her anımızı verimli geçirmeliyiz. Partimizin en üst karar organı MKYK'yı topladık. Ülkemizin, bölgemizin ve uluslararası konularla ilgili meseleleri ele aldık ve basın yayın temsilcileriyle bir araya geldik.
BAYRAK ELEŞTİRİLERİNE CEVAP
Dün de Sayın Mesud Barzani ile ikili ilişkiler, PKK'ya karşı işbirliği ve terörle mücadelede etkin bir çalışma yapılması konularını ele aldık. Bir bayrak hikayesidir gidiyor. Irak Anayasası'na göre, kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, bayrağı vardır ve dünyada da bu şekilde tanınır. Yeni bir uygulamaymış gibi bunu gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değil. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygı duyar, Irak Anayasası'nın gereği neyse saygı duyar. Bizim bunun dışında başka diplomatik teamül geliştirmek gibi bir uygulamamız olmadı.
BİZİM KÜRT KARDEŞLERİMİZLE SORUNUMUZ YOK
Kürt kardeşlerimizle bizim bir sorunumuz yoktur. PKK'nın Kürtleri temsil etmesi koca bir yalandır. Problem Kürt kökenli vatandaşlarımızın hayatını dar eden terör örgütü PKK'nın ta kendisidir. Bu terörle mücadeledeki amacımızda orada yaşayan Kürt kökenli, onurlu vatandaşlarımızı terör örgütü belasından kurtarmaktır.
HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜ İLE YAN YANA OLAMAYIZ
Türkiye'nin El Bab operasyonunu başarıyla, ÖSO'ya destek vererek tamamlamasından sonra DEAŞ terör mensuplarının Rakka'dan çıkarılması konusunda da ABD, koalisyon güçleri, Rusya ile görüşmeler devam ediyor. Bu konuda verilmiş bir kararımız yoktur ama verilmiş bir kararımız var; Rakka'da PKK'nın yok edilmesiyle ilgili olarak, PKK'nın kuzeni YPG/PYD gibi örgütler terör unsurları destek amacıyla kullanılırsa biz bu operasyonlarda katiyen olmayız. Hiçbir terör örgütüyle yan yana olamayız. Bir terör örgütünü yok etmek için başka bir terör örgütünü kullanırsanız, daha sonra o terör örgütünü yok etmek için ne yapacaksınız? Bu Türkiye-ABD ortaklığına, işbirliğine hiçbir şekilde uygun düşmeyecek harekettir.
REFERANDUM VAR DİYE SORUMLULUKLARIMIZ UNUTMUYORUZ
Biz AK Parti hükümeti olarak bahane değil, iş üretiyoruz. Referandum var diye, millete karşı sorumluluğumuzu asla unutmuyoruz, işlerden asla taviz vermiyoruz. Referanduma gidiyoruz ama ekonomiyi de takip ediyor, mali disiplini asla ihmal etmiyoruz. Eski tür siyaset yaklaşımları sergilemiyoruz. Referanduma gidiyoruz ama projelere, yatırımlara da devam ediyoruz.
KOSKEB KREDİLERİ BUGÜN BAŞLIYOR
KOSGEB'de kredi verme işlemi bugün başlıyor. Yaklaşık 11 milyar lira nakit kaynak sağlıyoruz. İlk yıl ödeme yok, iki yılda da faiz yok, aldığın parayı ödüyorsun. Söz verdik yerine getirdik. Mükelleflere, vergilerini düzenli ödemeleri halinde yüzde 5 indirim yapan yasa Meclisimizde kabul edildi.
Elektrik borçları yıllardır sorun, bunların yeniden yapılandırılması ve çiftçinin Ziraat Bankası'na olan borçlarının da yeniden yapılandırılması da karara bağlandı. Bu düzenlemelerin olumlu etkilerini görmeye başladık. Ocak ayında konut satışları yüzde 13 artış gösterdi. Yurtdışında Türkiye Uzay Ajansı'nın kurulması için de bir kanun tasarısını Meclis'e gönderdik. Kalkınma projelerimiz devam ediyor. Bizim AK Parti iktidarı olarak 14 yıllık dönemimizde tarıma, hayvancılığa desteklerimizi 12 milyarın üzerine çıkardık.
ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Geçen senenin sonlarına doğru, aldığımız kararla çeşitli adlarla verilen bu destekleri 2 kalemde toplayıp, bu desteklerin daha anlamlı hale gelmesini hedefledik. Üreticilerimize 12,8 milyar ödeme yapacağız. Çiftçilerimiz her şeyin en iyisine layık, ancak bu sene karar aldık, mazot ve gübre desteğini mart ayı içinde ödeyeceğiz.
15 TEMMUZ KULAĞINIZA KÜPE OLSUN
Vesayetle mücadele ede ede bugünlere geldik. Vatandaş seçim yapıyor, zannediyor ki her şey bitti, nerede? Bir vesayetle 28 Şubat darbesi gerçekleşti. Bazıları postmodern darbe diye isim koyuyor, basbayağı darbe teşebbüsü. 15 Temmuz'da da tanklarla sokakları işgal etmeye çalışanlar 28 Şubat'ı planlayanlarla aynı hedeftedir. Bunlar darbe kardeşidir. Tek fark vardır, 28 Şubatçılar başarılı olmuş, 15 Temmuz'dakiler tuş olmuştur. Bir hükümet iş yaparken bir takım çeteler, gruplar 'Rejim tehlikede' diye çığırtkanlık yapıyorsa, millete yapılan bu hizmetten rahatsızlık duyuyorlar. 'Demokrasiye balans ayarı verdik' diyenler 15 Temmuz kulağınıza küpe olsun.
VATANDAŞI ZIRT PIRT RAHATSIZ ETMEYECEĞİZ
Şimdi bu millet sandığa gidecek. Vaseyet rejimini, müdahale meraklılarını tarihe gömmek için evet diyecek. Milletin üstünde bir güç olmaması için evet diyecek. Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı sistemiyle daha güçlü müreffeh bir Türkiye'nin kapılarını açıyoruz. 4 yıl yerine 5 yılda bir seçim yapılacak. Vatandaşı zırt pırt seçim var diye meşgul etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı ile Meclis seçimini aynı günde yapacağız. Türkiye'yi mevsimlik hükümetlerden kurtardık kurtarmasına da, şimdi bunu anayasal güvence altına alıyoruz. AK Parti mevsimlik hükümetleri tarihe gönderdi. Ama bunun anayasal bir güvenceye kavuşması lazım. Bu anayasayla inşallah referandumda, kabul edilince gerçekleştirilmiş olacağız.
KILIÇDAROĞLU'NUN SSK'YI YÖNETTİĞİ GİBİ YÖNETMİYORUZ
Kılıçdaroğlu sanki zamanında 1995'de DYP ile beraber birden bire 100 milletvekili sayısını arttırmamış gibi kalkmış efendim 50 milletvekili arttırıyorsun diyor. Allah'tan kork! Siz o gün 100 milletvekili arttırdınız. Şimdi 80 milyonluk Türkiye'de 50 milletvekili arttırılmasına laf ediyorsunuz. Merak etme sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi senin SSK'yı yönettiğin gibi yönetmiyoruz. Türkiye'yi AK Parti yönetiyor.
KILIÇDAROĞLU PARTİSİNE İKİNCİ BAŞKAN SEÇSİN
Yeni Anayasa ile meclisin hiçbir yetkisi kısıtlanmıyor; tam aksine güçleniyor. Milletvekilleri yazılı soru soracak, bakanlara soracak, Cumhurbaşkanı yardımcılarına soracak. Meclis denetim görevini eksiksiz yapacak. Ama istemezük heyeti sağda solda bilgi kirliliği oluşturmaya devam ediyor. Tutturmuşlar tek adam rejimi olacak, Meclis işlevsiz kalacak. Senin keyfin için iki Cumhurbaşkanı, iki Başbakan, iki belediye başkanı mı çıkaralım. Kendisi CHP'nin genel başkanlığına iki genel başkan seçsin. Nasıl olacak diyorsa HDP'ye baksınlar, onların yaptıklarını yapsınlar. Onlar da nasıl olsa bu uygulama var, herşeyin bir eşi var. "