İzale-i şüyu veya ortaklığın giderilmesi davası nedir? Hangi durumlarda açılır? Kim tarafından açılır?
Bu yazımızda ortaklığın giderilmesi davalarını açıklayacağız.
Ortaklığın giderilmesi 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda şöyle tanımlanıyor:
“MADDE 699.- Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.
Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.
Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.”
Kanun metninden de anlaşılacağı üzere ortaklığın giderilmesi davası paylı mülkiyetteki malların taraflar arasında anlaşma ile paylaşılamaması üzerine açılan bir davadır. Bu
davayı taşınır veya taşınmaz malın ortağı olan herkes açabilmektedir.
Ortaklığın giderilmesi davası Sulh Hukuk Hâkimliğinde açılır. Hakimlik öncelikle dava konusunun(taşınır veya taşınmaz) taksim edilebilir olup olmadığını araştıracaktır. Eğer dava konusu bölünebilir ise ortaklar arasında taksimi yoluna gidilecektir. Eğer aynen taksim mümkün değil ise; satış suretiyle ortaklığın giderilmesi sağlanacaktır.
Mahkemece satış kararı verildikten sonra; eğer satış kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından da onaylanmış ise veya satış kararı temyiz edilmeden kesinleşmiş ise satış dosyası oluşturulur.
Satış kararı üzerine Hakim, satış işlemini yapmak üzere dosyayı Satış Memurluğuna gönderecektir. Satış memuru gelen satış dosyası üzerine, dava konusunun bedelinin tespiti için bilirkişi tayin eder. Bilirkişi, dava konusunun değeri hakkındaki raporunu hazırladıktan sonra; rapor taraflara tebliğ edilir. Taraflar bilirkişi raporundaki bedele itiraz etmezler ise rapordaki bedel kesinleşir. Eğer taraflardan biri veya bir kaçı itiraz ederse; dosya tekrar hakimin önüne gelir. Mahkeme tekrar yeni bir bilirkişi raporu alır. Eğer yeni bilirkişi raporu ile ilk bilirkişi raporu arasında çelişki yok ise en yüksek bedel üzerinden satılması için dosyayı tekrar satış memurluğuna gönderir. Ancak ilk rapor ile ikinci rapor arasında çelişki mevcut ise yeni bir bilirkişiden yeni bir rapor alınarak; dava konusunun bedeli tespit edilir.
Dava konusu taşınır veya taşınmazın bedeli tespit edilip kesinleştikten sonra; satış memurluğu şartname ve satış ilanını hazırlar. Satış ilanı taraflara tebliğ olunur. Gazetede yayınlanır ve ihale aşamasına geçilir.
İhale sonucu eğer taşınmaz satılmış ise; satış memuru taksim tablosu düzenler, taksim tablosuna para paylaştırılır. Nihayet kısaca özetlemeye çalıştığımız üzere paylı mülkiyete konu maldaki ortaklık son bulur.