- Besinsel zenginleştirme programı uygulanan hayvanlara uygun öğünlerin hazırlandığı hayvanat bahçesinde, 40 kiloyu aşkın meyve ve sebze tüketimiyle Hint gergedanı Samir, bahçenin "en obur hayvanı" olarak dikkati çekiyor
Nesli tükenme tehlikesi altındaki hayvan türlerini barındırması dolayısıyla "gen bankası" olarak da anılan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nın sakinleri, ayda 10 tondan fazla etin yanı sıra tonlarca meyve, sebze ve yem tüketiyor.
Kocaeli'nin Darıca ilçesinde bulunan ve 286 türde 3 bin 600 hayvanla, Türkiye'nin en çok türü barındıran hayvanat bahçesi konumunda olan müessese, etçil, otçul ve hepçil olmak üzere her hayvana, kendine has beslenme programı hizmeti veriyor.
Hayvanat bahçesinin eğitim ve pazarlama müdürü Gökmen Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hayvanat bahçemizde ayda 5 ton kırmızı et, 3 ton beyaz et, 2,5 ton balık, yüzlerce kilo kuru yem, yonca, yulaf, buğday, köpek maması tüketiliyor." dedi.
Besinlerin yanı sıra vitamin, mineral ve protein takviyesi de yaptıklarını ifade eden Aydın, "Çünkü mevsimsel geçişlerde vücut dirençlerini arttırmamız gerekiyor. Örneğin ülkemizin bir türü olan ve şu an nesli tükenme tehlikesi altındaki kelaynaklar kıymayla besleniyor. Bunun yanı sıra un kurdu, yumurta ve küçük kurtçukları üreterek veriyoruz. Bunlar da ekstra protein sağladığı için kış döneminde vücut direncini arttırıyor. Yine, kümes hayvanlarında yumurtadan yavru çıkma oranını da arttırıyor. Sürüngenler haftada bir, yırtıcı hayvanlar iki günde bir, maymunlar sabah ve öğleden sonra olmak üzere her hayvanın beslenme şekli değişiyor." diye konuştu.
- Hayvanat bahçesinin oburu "Samir"
Gökmen Aydın, en çok tüketen üyelerinin aralarına yeni katılan zırh görünümlü deriye sahip Hint gergedanı "Samir" olduğunu belirterek, ziyaretçilerin gözdesi Samir'in günde 40 kiloyu aşkın meyve ve sebze tükettiğini ifade etti.
Zürafaların da çok besin tüketenler arasında olduğuna dikkati çeken Aydın, "Zürafaların belirli bir beslenme saati yok. Sabahtan itibaren önlerine verilen her şeyi yiyorlar. Ara ara paletli yem takviyesi de yapıyoruz." dedi.
Mirketlerin de iştahlı hayvanlar arasında yer aldığını aktaran Aydın, küçük olmalarına rağmen bolca besin tükettiklerini belirtti.
Aydın, hayvanların bakımı ve rahat etmeleri konusunda hiçbir masraftan kaçınmadıklarını vurgulayarak, "Hayvanat bahçesinde doğup büyümelerine rağmen, burada doğada yiyebilecekleri miktarda besin tüketiyorlar. Onlara günlük çürümemiş, bir insanın yiyebileceği kalitede meyve, sebze, et ve balık sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
- Yoğun et tüketiliyor
Çıta dışında bütün kedi türlerini barındırdıklarını ve bu nedenle hayvanat bahçesinde yoğun et tüketimi gerçekleştiğini dile getiren Aydın, "Etobur türler arasında en çok Sibirya kaplanları tüketiyor. Onlar iki günde bir 35'er kilo et yerken aslanlar ve leoparlar 25'er kilo et yiyorlar. Daha çok kaslı et yiyorlar. Bunların bir kısmını biz alıyoruz bir kısmı da sponsorluk şeklinde geliyor." diye konuştu.
Aydın, besinsel zenginleştirme programlarının da olduğunu ifade ederek, "Örneğin, eti her zaman kaplanın önüne bırakmıyoruz. Haftada en az 2 kez eti asıyoruz. Böylece hayvan onu koparmak isterken kas gelişimi sağlıyor. Bu da diyet programı oluyor." şeklinde konuştu.
Aydın, mutfakta besinlerin her hayvan için yiyebilecekleri boyutta doğranıp, özenle hazırlandığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mutfakta 2 kişi var. Çok erken saatlerde buraya geliyorlar. Meyve ve sebzeleri yıkıyorlar. Hayvanın yapısına göre yiyecekleri doğruyorlar, rendeledikleri de oluyor. Bakıcılar gelmeden veterinerimizin hazırladığı beslenme programı doğrultusunda hangi hayvana hangi besin verilecekse öğünler özenle hazırlanıyor. Hayvanlara verdiğimiz besinlerin hepsini satın almıyoruz, ana besin kaynaklarından bazılarını kendimiz üretiyoruz. Özellikle yılanlara canlı besin verildiği için fare üretiyoruz."