banner1098
SAĞLIK:
Romatolojik Hastalıklar

11 Temmuz 2018 Çarşamba 12:44

Son yıllarda Romatolojik Hastalıkların tedavisindeki yenilikler ve farkındalığın artması ile romatoloji doktorlarına olan talebin her geçen gün arttığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Serdar Sağ, “Romatolojik Hastalıklar, günümüzde önemli bir sorun haline gelmiştir. Hatta son yıllarda bu hastalıklardaki tedavi yenilikleri ve farkındalığın artması ile Romatoloji hekimlerine olan talep artmaktadır. Pek çok romatolojik hastalığın kronik olması, bazısının yaşamı tehdit etmesi ve birçoğunun iş gücü kaybına yol açması etkin tedavi ve takibini zorunlu kılmaktadır.” diyerek devam etti.

Dr. Öğr. Üyesi Sağ, “Romatizma; kemikler, kaslar,  tendonlar, ligamanlar,  eklemler ve çevre dokulardaki herhangi bir ağrı ve sızıyı tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Romatolojide kas iskelet sistemini etkileyen hastalıklar iki grupta ele alınır. Bunlar; İnflamatuar (iltihablı) Romatizmal Hastalıklar ve Noninflamatuar (iltihabsız) Romatizmal Hastalıklardır.” dedi.

 ‘Kas iskelet sistemini etkileyen hastalıklar’

Noninflamatuar (iltihabsız) Romatizmal Hastalıklarda, genellikle sistemik bir inflamasyon tablosu bulunmaz.  Kanda vücuttaki inflamasyon varlığını gösteren değerler (sedimentasyon gibi)  genellikle normaldir.  Bunlara örnek olarak; lomber disk hernisi (bel fıtığı), servikal disk hernisi (boyun fıtığı), osteoartrit (kireçlenmeler), osteoporoz (kemik erimesi),  fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) hastalıklar gösterilebilir.

İnflamatuar Romatizmal Hastalıklar ise genellikle sistemik inflamasyon bulguları ile seyreder. Kanda sedimentasyon gibi inlamasyon varlığını gösteren değerleri yüksektir. Daha uzun süreli takip ve tedavi gerektirirler. Hastalarda kas iskelet sistemi ve diğer organlarda (kalp, akciğer, böbrek, beyin gibi) kalıcı hasar bırakma riskleri fazladır. Bu hastalıklara örnek olarak; romatoid artrit, ankilozan spondilit, sistemik lupus eritematozus, skleroderma, mikst bağ dokusu hastalığı, Sjögren sendromu, dermatomiyozit, polimiyozit,  Behçet hastalığı, Ailevi Akdeniz Ateşi, damar İltihapları (sistemik vaskülitler)  gösterilebilir.

‘Romatizmal Hastalıklarda da erken tanı ve tedavi önemlidir!’

 

Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Serdar Sağ, “Erken dönemde tanısı konulmuş ve uygun bir şekilde tedavi edilmiş birçok Romatizmal Hastalığın ilerlemesini geciktirmek hatta önleyebilmek mümkün olabilmektedir. Romatizmal Hastalıkların başlangıcında doğru tanı konulması ve uygun tedavi başlanması önemlidir. Başlangıçta yapılan uygun tedavi hastanın sonraki yaşamı için çok önemlidir. Erken tanı ve uygun tedavi ile sakatlık gelişimini, çalışma ile ilgili kısıtlılıkları, hastalığa bağlı tıbbi ve ekonomik maliyetleri azaltmak mümkün olabilmektedir.

Romatologların temel hedefi romatolojik hastalıkların tanısını erken koymak, takiplerini düzenli bir şekilde yapmaktır. Romatizmal hastalıkların birçoğu kronik (süregen) hastalıklardır. Bu nedenle belirli aralıklarla takipleri gereklidir. Takipler sırasında hem hastalığın seyri, hem de verilen tedavinin etkinliği değerlendirilir. Takipte hastanın tedavisinde yapılacak değişikliklerin yanı sıra tedavi ile ilişkili bir yan etki olup olmadığı da kontrol edilmektedir. Hastalıkların tedavisinde gerekli görüldüğü takdirde Nefroloji, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları ve Enfeksiyon Hastalıkları gibi kliniklerden destek alınmaktadır.” der.

 

19 Mayıs Üniversitesi’nde tıp eğitimini, T.C. Sağlık Bakanlığı Bezmialem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ile Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanlığını alan Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Serdar Sağ’nın uzmanlık alanları ise; lomber disk hernisi (bel fıtığı), servikal disk hernisi (boyun fıtığı), osteoartrit (kireçlenmeler), osteoporoz (kemik erimesi),  fibromiyalji (yumuşak doku romatizması), romatoid artrit, ankilozan spondilit, sistemik lupus eritematozus, skleroderma, mikst bağ dokusu hastalığı, Sjögren sendromu, dermatomiyozit, polimiyozit,  Behçet hastalığı, Ailevi Akdeniz Ateşi, damar İltihapları (sistemik vaskülitler)’dır.

banner982
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, depresyon, stres ve anksiyete...

Haberi Oku