banner1098
SAĞLIK:
Seyahat Doktoruna Görünmeden Yola Çıkmayın

10 Temmuz 2018 Salı 12:33

 Tatilcilerin yüzde 5- 10’unun evine hasta olarak dönebileceğini belirten Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, seyahatte en sık görülen hastalar ve alınacak önlemler ile ilgili şu bilgileri verdi:

 

       Gidilecek ülke ve bölgeye göre değişiklik gösterse de tatilcilerin yüzde 5-10’u seyahat hastalıkları nedeniyle evine dinlenmiş değil hasta olarak dönüyor.  Seyahat hekimliği, tatil öncesi tavsiyelerin ve uygulamaların yanı sıra eve dönüşlerde de sağlığı tehdit edebilecek enfeksiyonların erken tanınması ve tedavisi için gereklidir.

 

SEYAHAT HASTALIKLARINA DİKKAT

·        Değişik coğrafik çevre koşullarına bağlı olarak ortaya çıkması olası hastalıklara seyahat ilişkili hastalıklar deniliyor. Bunların başında çeşitli tropikal enfeksiyonlar, travmalar, güneş ve ısı çarpmaları ile zehirli hayvan ısırık ve sokmaları geliyor. 

·        Mikrobik hastalıklardan ise en sık olarak mide-bağırsak sistemini tutan gastroenteritler (mide ve bağırsak enfeksiyonları), idrar ve solunum yolları enfeksiyonları, deriyi tutan enfeksiyonlar ile cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar sık olarak gözlenebiliyor.

 

SAĞLIKLI TATİLİN YOLU SEYAHAT HASTALIKLARI KLİNİĞİNDEN GEÇER

 

        Sağlam olarak tatile ya da iş seyahatine çıkmak, seyahatini sağlıklı olarak geçirmek ve dönüşte ise potansiyel olarak risk yaratabilecek enfeksiyonlardan korunmak isteyen her gezgin kliniklere başvurmalıdır.  Sağlıklı bir tatil yapılmasını, hastalanmadan ruh ve beden sağlığına olumlu katkılarla işe ve günlük yaşama dönülmesini sağlamak tıp biliminin en önemli koruyucu hekimlik görevi... Bu görev hekim ile tatilini sağlıklı olarak bitirmek isteyen kişi arasında iyi bir eşgüdümün sağlanmasını gerektiriyor.

        Çocuklarla seyahat edecek kişilerin de pediatri uzmanları ile görüşerek seyahate çıkmaları, güneş ve sıcak çarpması açısından çok dikkatli olmaları; travma ve kazalara karşı çocukların yakından izlenmesi öneriliyor.

        Ayrıca seyahate çıkacak kişilerin seyahat sigortalarını yaptırmaları ve bu sigortaların sağlık bölümünün olup olmadığını hastalıklar oluşmadan kontrol etmeleri çok önem taşıyor.

 

1-) GİTMEDEN ÖNCE ZORUNLU AŞI UYGULAMASINI ARAŞTIRIN

        Bazı ülkelere seyahat etmeden uygun bir süre önce çeşitli hastalıklara karşı zorunlu olarak aşı olunması gerekiyor. Bu ülkeler resmi bir aşı sertifikası olmayan ziyaretçilere de giriş izni vermiyor ve bu kişileri sınır dışı ediyor. Örneğin Suudi Arabistan, Hac için giriş yapmak isteyenlerden epidemik menenjit aşısını belgelemelerini istiyor. Bazı Orta Afrika ülkeleri ve Güney Amerika ülkeleri de sarıhumma aşısının resmi uluslararası aşı belgesini sınır girişlerinde soruyor. Bu aşıların tam bir koruyucu özelliği sağlamaları için de haftalar öncesinde uygulanmış olması önem taşıyor. Uçağın kapısında yapılacak bir aşılama aktivitesinin sadece idari problemi çözeceği ancak tıbbi olarak tam bir koruma sağlayamayacağı unutulmamalı. 

 

2-) TURİST İSHALİ TATİLİ ZEHİR ETMESİN

       Tatillerde en sık rastlanan sıkıntılardan biri olan ishal (diare) insanların normal bağırsak florasının bozulmasına bağlı olarak meydana gelebiliyor ve buna turist ishali deniliyor.

       Ayrıca hijyen düzeyi iyi olmayan ülke ve bölgelerde sindirim sistemine yerleşen patojen mikroplar nedeniyle de ishal yaşanabiliyor. Bu nedenle seyahat eden kişilerin yanlarında seyahat kliniklerinden alacakları uygun antibiyotikleri bulundurmalarını ve gerektiğinde bu ilaçları mümkünse telefon ya da internet aracılığı ile seyahat hekimlerine danışarak kullanmaları önerilir.

 

3-) AÇIK BÜFEYE ALDANMAYIN GIDA ZEHİRLENMESİ YAŞAMAYIN

        Alışık olmadığımız tarz ve sıklıkla beslenmek ve sıcak havalarda ikram masasında uzun süre açıkta bekleyen, havadan gelebilecek mikroplara karşı hassas olan yiyecekleri tüketmek tatilcilerin besin zehirlenmesiyle karşı karşıya kalmasına neden olabiliyor.

        Açık büfe programlarda sınırsız, bazen de güvenli üretilmemiş-hileli alkollü içkilerin tüketilmesi bu durumu kötüleştiriyor. Örneğin mayonez içeren besinlerle, süt ve sütlü tatlılar, saklanma koşullarına uyulmamış kıyma, taze olmayan deniz ürünleri ve balık bu hastalıklara en sık neden olan besinler arasında yer alıyor. Özellikle alt yapı yetersizliğinin olduğu gelişmemiş ülkelere seyahat edenlerin “soy veya kaynat; ya da unut” formülüne mutlak uymaları gerekiyor. Akut besin zehirlenmeleri tatilcileri mağdur eden en sık hastalıklar listesinin birinci sırasında yer alıyor.

4-) SITMAYA KARŞI ÖNLEMİNİZİ ALIN

        Sivrisineklerin yoğun olduğu tropikal ve subtropikal gelişmemiş ülkeler sıtma için risk taşıyor. Bu hastalık açısından en önemli durum tropikal sıtma denilen öldürücü formdaki sıtmanın yaygınlaşmasıdır. Bu hastalık koruyucu yöntemlerle önlenebilmektedir.

        Sıtmanın en önemli belirtisi titreme ile yüksek ateştir. Buradaki tireme çok şiddetli ve 48-72 saatlik periyodlarla gerçekleşir, ateş 40-41.% C derece arasındadır. Çoğu zaman 6-8 saat süren ateş bol terleme ile düşer. Yeni titreme ateş periyodu sıtma türüne göre 48-72 saat sonra tekrarlar.

        Seyahatlerde sıtma riskini önlemek için yüksek riskli ülkelerin güncel haritaları seyahat hekimlerince izlenir ve buna uygun koruyucu anti-malaryal ilaçlar geziden günler öncesinde başlanır. Dönüş yapan kişilerin hastalığın kuluçka dönemi göz önünde bulundurularak bu ilaçları bir müddet daha kullanmaları gerekir. Tropikal sıtma, sıtma bölgesi olmayan ülke insanları için çok daha ölümcül ve riskli olduğundan çok acil olarak tedavi edilmesi gerekir.

 

5-) ZEHİRLENMELERDE ÖNLEM ALMAK GEREKLİ

        Yazın gerek zehirli hayvan ve böcek ısırması-sokmasıyla gerekse sahte içki tüketimi nedeniyle zehirlenmeler daha sık görülüyor. Turizmin yoğun olduğu, geri kalmış ve insan yaşamına değer verilmeyen ülkelerde özellikle metil alkol katılarak yapılmış sahte içki tüketimi ölümcül zehirlenmelere yol açabiliyor. Tropikal ülkelerin birçoğunda çok ani ölüme yol açabilen yılan, akrep, örümcek gibi hayvanların ısırma ve sokmalarına özellikle çocuk ve yaşlılar açısından dikkat edilmesi gerekir.​

 

6-) UZUN UÇUŞLARDA SU VE HAREKET ŞART!

        Uzun uçuşlarda hareketsiz olarak oturmaya bağlı bacak damarlarında tromboflebit denilen pıhtılaşma problemleri ve buna bağlı emboliler olabiliyor. Bunları önlemek içinse uçuş öncesi iyi dinlenmek, uçuş sırasında fazla alkol kullanmamak, sık olarak uçak içinde dolaşmak ve bol su tüketmek gerekiyor. Risk faktörü taşıyan kişilere de kan sulandırıcı çeşitli ilaçlar önerir.

 

7-) ÖZEL YAŞAMA DİKKAT!

        Seyahatler sırasında sık karşılaşılan ancak özel yaşamı ilgilendirmesi sebebiyle gizli kalabilen önemli bir hastalık grubu da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır.  Seyahat ortamının getirdiği rahatlık, bazen alkol kullanımının da etkisi ile yüksek risk taşıyan cinsel aktiviteler gerçekten önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

        Bu nedenle yüksek risk taşıyan aktivitelerde mutlaka tüm ilişki boyunca prezervatif ile korunma sağlamak gerekiyor. Yabancı cinsel eşlerin ve çoğul eşli kişilerin daha çok hastalık bulaştırabileceği de hatırlanmalı. Batı’da ve Güneydoğu Asya-Pasifik ülkelerinde çok bulaşıcı olan HPV (genital siğil) enfeksiyonu neredeyse bir salgın halini almıştır. Bu hastalık kadınlarda serviks kanserine de yol açabiliyor ve aşı ile korunabiliyor.

 

 

banner982
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, depresyon, stres ve anksiyete...

Haberi Oku