‘Yeni Yüzyıl’ımıza yaraşır bir Türkiye’yi inşa etmekte kararlıyız
2023 yılının ilk il divan toplantısını büyük bir heyecan ve inançla gerçekleştiriyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, 2023 yılı değişim, yeni bir başlangıç ve umudun yılı olacak. Cumhuriyetimizin birinci asrını tamamlayacağımız bu yılda yeni bir dönemi başlatarak, ‘Yeni Yüzyıl’ımıza yaraşır bir Türkiye’yi inşa etmekte kararlıyız. Geçmişin hatalarını telafi edeceğimiz, geride bırakılan enkazı kaldıracağımız, travmalarını atlatıp, yaralarını da hep birlikte saracağımız yeni bir dönemin artık şafağındayız. ‘Ben’den ‘Biz’e giden bu yolu kararlılıkla yürüyecek; şahısların ve partilerin değil, 85 milyonun menfaatini gözetecek, hakkını ve hukukunu koruyacağız.
Yolsuzluğun, haksızlığın, adaletsizliğin olmadığı bir Türkiye’nin teminatıyız
Bizler Saadet Partisi olarak geleceğimize sahip çıkmak için, bu ülkenin rotasının refah, kalkınma, adalet, hukuk, şeffaflık istikametine dönmesi için çalışıyoruz. Yolsuzluğun, haksızlığın, adaletsizliğin olmadığı bir Türkiye’nin teminatıyız.
-Türkiye’nin ihtiyacı olan adalet, refah, huzur ve kardeşliği tesis etmek için,
-İnsanların içinde giderek sönmekte olan umudu yeniden diriltmek için,
-Doğduğu ve doyduğu topraklara gün be gün küsen gençlerimizi yeniden bu ülkeyle barıştırmak için,
-Baskı, hukuksuzluk, ekonomik kriz ve sosyal adaletsizlik nedeniyle bunalan toplumumuza rahat bir nefes aldırmak için,
-Çalıştığı halde her geçen gün daha da yoksullaşan; geleceğinden endişe eden memurlarımızın, esnafımızın, çiftçimizin, asgari ücretli emekçilerimizin ve emeklilerimizin alın terinin hakkı için,
-Geçmişte örselenen, bugünse korkutulmaya çalışılan toplumumuzun tüm kesimleri için,
-Özetle; “insanca yaşam”ın mümkün olduğu, insanca yaşanan bir Türkiye için, her zamankinden çok daha kararlı ve azimli bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.
İnanıyoruz ve kararlıyız!
Bizim en ufak bir tereddüdümüz yok. İnanıyoruz ve kararlıyız. Saadet Partimiz yeni dönemde iktidarın güçlü bir aktörü olacak. Ortak akılla belirleyeceğimiz ortak Cumhurbaşkanı adayımız Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır! Ayrıca TBMM aritmetiğinde de çoğunluğu elde ederek, ülkemizin tüm problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üreteceğiz.
Ardından konuşan İl Başkanı Zafer Mutlu şunları söyledi;
Saadet Partisi olarak tüm kadrolarımızla sahadayız. Sokak sokak, dükkân dükkân, ev ev gezip, insanlarla bir araya geliyor ve onları dinliyoruz. Ekonomik kriz, yüksek enflasyon nedeniyle mutfakta çıkan yangın, insanımızın en büyük derdi! Bizler de Türkiye’nin ihtiyacı olan politikalarımızı kendilerine anlatıyor, partimize gösterdikleri ilgiden de büyük memnuniyet duyuyoruz.
Gerçeklerin üstünü kapatmaya çalışan çaresiz, sıfırı tüketmiş bir yönetim!
TÜİK verilerine göre tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 64,27 olarak gerçekleşti. İktidar ise enflasyon bu kadar yüksek seviyelerde seyrederken, ekonomik gidişatın ve halkın alım gücünün sürekli düşmesinin sorumluluğunu yükleyecek adres arıyor. Şaşırdık mı? Tabi ki hayır.
AK Parti iktidarı döneminde uygulanan yanlış iktisadi politikalar, halkın çok büyük bir bölümünü korkunç bir hızla, korkunç bir oranda fakirleştirdi. “Kötü ekonomi yönetimi nedeniyle oluşan acı tablonun sorumluluğunu hiçbir şekilde kendinde görmeyen ve iktisada aykırı politikalarını yeni ekonomi modeli sanan kafa yapısıyla ne enflasyonla mücadele edilebilir ne de ekonomi yönetilebilir.
Müthiş bir hızla sürekli geriye giden bir hayat standardı. Sadece sofraları değil, hayatları da kemiren bir enflasyon canavarı. Ve karşımızda gerçeklerin üstünü kapatmaya çalışan çaresiz, sıfırı tüketmiş bir yönetim.
Enflasyon toplumsal yıkım demektir.
Yüksek enflasyon ne yazık ki, sadece ayda bir değişen istatistikî rakamlardan ibaret değildir.
Yüksek enflasyon; derinleşen ve kronik hale gelen yoksulluk demektir; temel ihtiyaçların giderilememesi, toplumsal huzurun tahribata uğraması demektir; böylece ülkenin sosyal, ekonomik ve politik istikrarsızlık anaforuna yakalanması demektir.
Yüksek enflasyon; neden olduğu yoksullukla birlikte geleceğimizin teminatı çocuklarımızın yeterli düzeyde beslenememesi demektir; gençlerin uyuşturucu batağına düşmesi için uygun zemin demektir; ve enflasyon ahlaki temelleri ve toplumsal bağları sarsan zehirli bir sarmaşık gibidir. Kısaca, enflasyon toplumsal yıkım demektir.
Yüksek enflasyon, kelimenin gerçek anlamıyla ülke için bir “beka” sorunudur.
Yüksek enflasyon; hayatın her alanında kalitenin düşmesidir, insanca yaşama standardının yok olmasıdır, verimliliğin düşmesidir.
Enflasyonla mücadele insanî bir görev ve zorunluluktur!
Bizim, Saadet Partisi olarak ısrarla "insanca yaşam" vurgusu yapmamızın nedeni de budur. Enflasyonla mücadele sadece ekonomik bir gereklilik değildir, aynı zamanda insanî bir görev ve zorunluluktur!
Türkiye’yi bu uçurumdan çıkarmaya kararlıyız. Enflasyonla mücadelede daha etkin önlemler ve yapısal düzenlemelerle bu tabloyu düzeltmeye, ekonomik yıkıma son vermeye talibiz. Zira fiyatlar artık cep değil, can yakıyor!
Ahlak ve Adalet Eksenli Yeni Bir Dönem
Türkiye’yi normalleştirme yolunda çok önemli bir adım atıldı. Birbirinden farklı 6 siyasi parti bir masa etrafında bir araya geldi. Herkesi ‘aynılaştırma’ya çalışanlar, bir ‘diğeri’ni asla hesaba katmayanlar anlamasa da, farklılıkların olmasında rahmet ve hikmet vardır. ‘Dediğim dedik’ diyen bir insanı güçlü kabul edenler bilmese de, ‘istişare ve ortak akıl’ her daim tek akıldan evlâdır!”
Bizler de Saadet Partisi olarak 85 milyon insanımızın huzur, güven, düzen ve kazanç bulacağı müreffeh, demokratik, adil ve hakkı üstün tutan bir Türkiye'yi hep birlikte inşa etmenin metanet ve kararlılığı içinde üzerimize düşen sorumluluğu hep birlikte yerine getireceğiz.