Koşunun, doğada insanın kaçarken veya kovalarken yaptığı bir aktivite olduğunu söyleyen Maosai, “Herhangi biri sağlıklı bir şekilde kilo vermek ve form bulmak istiyorsa yürüyüş onun için daha doğru bir seçim olacaktır” diye konuştu.

Günümüz çalışma koşullarının zorluğu ve sağlıklı yaşam konusunda farkındalığın artması spora olan ilgiyi de arttırıyor. Tüm gün ofis içerisinde yeterli hareket imkanı bulamayanlar ya da hayatından sporu eksik etmek istemeyenler mutlaka zamanının bir kısmını spor faaliyetlerine ayırıyor.

Sporun hem beden hem de ruh sağlığı için çok önemli olduğunun altını çizen 11 Athletic Gym kurucusu ve eğitmeni Murat Maosai, hareket etmenin yaşamımızda olmazsa olmazlarımız arasında yer aldığını söyledi. Ancak son günlerde spor faaliyetleri arasında ‘Koşu mu, yürüyüş mü?’ gibi tartışmaların yaşandığını ve hangisinin daha faydalı olduğu konusunda fikir ayrılıkları bulunduğunu belirten Maosai, konuya son noktayı koyacak bir açıklama yaptı. “Bizim görevimiz insanları sağlıklı bir biçimde hareket ettirmek” diyen Maosai, koşunun, doğada insanın kaçarken veya kovalarken yaptığı bir aktivite olduğunu ifade etti. Maosai, sözlerini şöyle sürdürdü: “Koşmak vücutta adrenalin hormonunu hareket ettirir. Bu da kan şekerinin düşmesine sebebiyet verir ve asidik ortam yaratır. Yürümeye göre kıyasladığınız zaman koşu için çok daha fazla oksijene ihtiyaç vardır. Bu konu belli bir hedefe göre çalışma yapan performans sporcularını ve Rekreasyon koşucularını kapsamaz. Herhangi biri sağlıklı bir şekilde kilo vermek ve form bulmak istiyorsa yürüyüş onun için daha doğru bir seçim olacaktır.”

Ağrıları azaltır, yaratıcı düşünmeyi yükseltir

Yürümenin faydaları hakkında da bilgi veren Maosai, “Yürümek; uykusuzluğu azaltır, sindirimi kolaylaştırır, kan basıncını düzenler, yorgunluk hissini engeller, solunum kapasitesini arttırır, kemiklerin sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar. Vücutta doğal keyif verici hormonların (Endorfin) salınımı sağlanır. Eklem ve kasların esnekliğini arttırarak, bel ve boyun ağrılarını hafifletir. Beyine oksijen sağlanmasını arttırarak, zihinsel keskinlik ve yaratıcı düşünme potansiyelini yükseltir. HDL/LDL (İyi huylu-kötü huylu kolesterol) dengesini düzenler. Kan yağlarının (Trigliserid) düzeyini düşürür. Vücutta biriken zararlı maddelerin vücuttan tahliyesini hızlandırır” dedi.