Tarihler 24 Kasım 2015. Türkiye, Rusya ilişkileri açısından yeni bir milat, yeni bir dönem. Türk hava sahasına tecavüz eden Rus uçağının düşürülmesi çok önemli bir olay. Defalarca Türkiye tarafından uyarılmasına, Türk-Rus ilişkilerinin bozulmaması konusunda Türkiye’nin gösterdiği çok önemli gayretlere rağmen çar imparatorluğu hayali ile yanıp tutuşan Rus Lideri Putin’in Türkiye’yi anlamaması Türk-Rus ilişkilerine büyük darbe vurdu.
Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi sıradan bir olay değil. Türkiye binlerce Bayırbucak Türküne kayıtsız da kalamazdı. Türkiye bu konuda gerekeni yaparak, Bayırbucak Türkmenlerine sahip çıkmak için kararlılığını gösterdi. Rus uçağının vurulması Türkiye’nin Bayırbucak Türkmenleri’ne sahip çıktığının da bir işareti.
Rus uçağının düşürülmesi ile ilgili birçok yorum yapılabilir. Analiz ortaya konulabilir. Bundan 3 yıl önce 7 Eylül 2013 günü Türkiye’den binlerce kilometre uzakta, Rusya’nın Sibirya bölgesinde biz yazı kaleme almıştım. Yazımın başlığı “Rusya’dan Türkiye nasıl görünüyor’ idi.
Bu yazıda bugün yaşananları 3 yıl önce bu köşede gündeme getirmiştik. Üzerinde hiçbir yorum yapmadan, virgülünü bile değiştirmeden, 3 yıl önce bu köşeden yer alan yazımı sizlerle paylaşıyorum.
Rusya'dan Türkiye nasıl görünüyor (7 Eylül 2013 Gebze Gazetesi)
Bir haftadır Rusya coğrafyasındaydım. Orta Sibirya’nın merkez noktası Krasnoyars’tan Rusya’nın başkenti Moskova’ya tam bir Devr-i Alem yaptım. Bazı geceler hiç uyumadan yolculuk yaptık, bazen tam bir koşuşturma ile zamanla yarıştık. İnsanlarla konuşup bölgeyi yakından tanımak istedim. ABD’nin Suriye’ye müdahalesi Rusya’nın ABD’ye meydan okuması ve Türkiye’nin ABD yanında yer almasını Sibirya bölgesinden değerlendirmeye ve yorumlamaya çalıştım.
Daha önce Sibirya denince aklıma küçük, geri kalmış, soğuk bir bölge gelirdi. Sibirya’yı görünce fikrim değişti. Sibirya’nın adı bile Türkçe. Adı “süpürmekten” gelse de Sibir Türk hanlığının merkezi. Ruslar 1550’ye kadar Tatar hanlığına bağlı küçük bir beylikti. 1552’de Kazan Hanlığını yıktıktan sonra Sibirya ve Kafkaslarda ki Türk ve İslam medeniyeti coğrafyasını tümü ile işgal edip kendine bağladı. Bugün 21 özerk Cumhuriyetin 10 tanesi Müslüman Cumhuriyeti. Orta Asya’daki Türk devletleri her ne kadar bağımsız olsalar da Rusya’nın uydusu gibi.
Kominist sistem çöktükten sonra Putin liderliğindeki Rusya tam atağa kalmış, yayılmacı bir politika güdüyor. Özerk Cumhuriyetlerde tam bir baskı ve asimilasyon politikasını sürdürmekte. Kafkasya’daki özerk Cumhuriyetlerde insanları birbirine düşürüp kardeş kanı dökmekte. Dünya’nın en geniş toprağa sahip ülkelerin başında gelen Rusya tüm coğrafyaya hakim. Sadece kendi coğrafyasında değil, dünya siyasetinde söz sahibi.
Suriye’ye Amerikan müdahalesinin gündemde olduğu bugünlerde Rusya’dan Türkiye’ye bakmak ve Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini yorumlamak çok önemli. Rusya’da bulunduğum süre içerisinde Rusya’nın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha anladım. Yakın bir geçmişe kadar Orta Sibirya’nın eyalet merkezi Krasnoyars silah ve askeri füzelerin imal edildiği yer olması dolayısıyla tüm dünyaya kapalıydı. Bugün burası turizme açılsa da Rusya’nın silah ve füze fabrikaları halen askeri silah imal ediyor. Uçsuz bucaksız Sibirya bozkırlarında her türlü silah ve füze denemesi gizli olarak yapılabiliyor. Tartışmasız Rusya dünyanın en önemli vurucu askeri gücüne sahip olmayı sürdürüyor.
İstanbul boğazında Rus askeri donanması ABD’nin Suriye harekatı dolasıyla Akdeniz’e açıldı. Rus askeri istihbarat gemisindeki akıllı cihazlar ABD gemilerinden Suriye’ye atılacak askeri füzelerin yönünü değiştirerek Türkiye’ye bile yönlendirme imkanına sahip. Akdeniz’de düşürülen askeri uçağımızın halen nasıl düşürüldüğü bilinmiyor. Uçağımız akıllı cihazlarla uzak kumanda ile düşürülmüş olabilir.
Evet, dünya nefeslerini tutmuş Amerika’nın Suriye’ye müdahalesini bekliyor. Rusya savaş gemileri ile Akdeniz’e açıldı. Resmen Amerika’nın yanında yer alan Türkiye donanmasını Akdeniz’e gönderdi. İran baştan beri Suriye’nin yanında yer alıyor. Esad açıkça Türkiye’yi vurmakla tehdit etti. Türkiye’nin Mısır ve İsrail ile ilişkileri bozuk. Deyim yerindeyse Türkiye ateş çemberi ile kuşatılmış durumda.
Dünya açık açık bir savaş tehdidi ile karşı karşıya. Rusya ile Amerika birbirine meydan okuyor. Suriye bahane. Asıl hedef Türkiye. Yayılmacı emellerinden hiç vazgeçmeyen Rusya dünyanın jandarması ABD’ye meydan okurken asıl hedefinin Türkiye olduğunu herkes biliyor. Suriye’nin ABD tarafından vurulmasından yine en büyük zararı Türkiye görecektir. Türkiye savaş tehdidi ile karşı karşıyadır. Esad’ın Türkiye’ye birkaç füze atması veya Rus istihbarat gemisinin ABD’nin Suriye’ye attığı bir kaç füzenin yönünü Türkiye’ye çevirmesi Türkiye’nin sıcak savaşa girmesine sebep olacak. Türk askerinin Suriye’ye ayak basmasından hemen sonra çözüm mözüm süreci demeden Türkiye’de iç karışıklığın çıkması ülkemiz için tam bir felaket olabilir.
Rusya’dan ve Rus savaş aleti ile cephanelerinin imal edildiği Krasynoyars kentinden Türkiye’ye baktığımda Rusya’nın ne kadar büyük bir güç olduğunu ve Türkiye’nin ne kadar büyük tehdit ve tehlike altında olduğunu daha iyi anlıyorum. Gerçekten önemli günlerden geçiyoruz. 23 Milyon metrekare topraktan 780 bin km kareye düşen Türkiye toprakları, savaş ve bölünme tehdidi ile karşı karşıya. Umarım aklı selim galip gelir. Türkiye birtakım oldu bitti ile sıcak savaşa girmez. Girilen tüm savaşlarda hep toprak kaybettik. Kıbrıs savaşında toprak almış gibi gözüksek te Güneydoğu’daki PKK terörünün arkasında Kıbrıs barış harekâtı yatmaktadır.
Evet, bu konu ile ilgili çok daha farklı şeyler anlatılabilir. Yazımı bir atasözü ile bitirmek istiyorum. Atalarımız ne kadarda güzel söylemişler. “Akıl olmalı başa geleceği bilmeli, göz olmalı dağın arkasını görmeli.” Umarım tüm yetkili ve yöneticiler oldu, bittilerle başımıza geleceği daha önceden görür, dış politikayı ona göre yönlendirirler. (7 Eylül 2013 – Gebze Gazetesi Devri Alem köşesinde yer alan yazı)
Evet, sonuç olarak 2013 yılında Rusya’nın güneyinden, Sibirya’dan, Krasnoyars kentinden bu satırları kaleme almıştım. Türk-Rus ilişkileri ve Suriye’deki yaşananlar konusunda 3 yıl önce yazdığım yorum sanki bugünleri işaret ediyor. Türkiye tarafından Rus uçağının düşürülmesi Türk-Rus ilişkileri konusunda çok önemli olayların yaşanacağının habercisidir. Umarım Rusya, Türkiye’nin ciddiyetini anlar, Türkiye’nin hava sahasına tecavüz etmez. Yaptığı yanlışı fark eder. Türkiye ile Rusya arasında yaşanacak sıcak çatışmadan her iki ülke de büyük zararla çıkacaktır. Daha önce yine bu köşede yer alan Tarih boyu Türk-Rus ilişkileri ile ilgili yazdığım yazının tümünü internetteki sayfamdan okuyabilirsiniz.