- Kaybolmaya yüz tutan mesleklerden kalaycılığın İzmit'teki son temsilcisi İlyas Baykal, 12 yaşında başladığı mesleğini yaşatmaya çalışıyor
- Baykal:
- "Çırak kolay yetişmez. Usta olabilmesi için en az 5-6 sene çalışması lazım. Çırak gelse eğitirim. Mesleğin yaşatılması lazım ama talep yok"
- "İşlerimize ilk darbeyi önce alüminyum vurdu, ondan sonra da çelik. Masrafı yok, bakır kapların senede bir kalaylanması lazım. Artık eskisi gibi iş yok. Akşama kadar oturuyoruz. Sabah birkaç parça iş yapıyoruz"
Kocaeli'de 47 yıldır kalaycılık yapan 59 yaşındaki İlyas Baykal, alüminyum ve çelik kapların çıkmasıyla unutulmaya yüz tutan mesleğine ilk günkü şevkle devam ediyor.
İzmit ilçesinde, ismini meslekten alan Kalaycılar Yokuşu'ndaki 10 metrekarelik dükkanında bakır kapları kalaylayan Baykal, 20 yıl öncesine kadar 70 üyeli derneği olan mesleğinin şu an kentteki son temsilcisi konumunda bulunuyor.
Bir zamanların gözde mesleği olan ve günümüzde unutulmaya yüz tutan kalaycılığa 12 yaşında ağabeyinin yanında çırak olarak başlayan Baykal, yaklaşık yarım asırdır yıpranan bakır kapları körükle harladığı ateşte kalay banyosuna yatırarak ayna gibi parlatıyor.
Baykal, mesleğinin endüstriyel ürünler karşısında yenildiğini kabullense de her sabah iş yerini açıp, müşteri bekliyor.
Mesleğiyle ilgili araştırmalar yapan öğrencilere yardımcı olmaya çalışan Baykal, cezve, bakraç, ibrik, tas, sahan, sini, kevgir gibi bakır mutfak eşyasını 30 yıldır tozunu almadan dükkanının bir köşesinde sergiliyor.
- "Eskiden 70 kişiydik"
Kalaycı ustası Baykal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğe ilk adımı 12 yaşında ilkokulu bitirdikten sonra ağabeyinin yanında attığını söyledi.
Eskiden bakırcılık ve kalaycılığın gözde mesleklerden olduğunu dile getiren Baykal, "Biz 6'sı erkek 8 kardeşiz. Bütün erkek kardeşlerim kalaycılık bilir. Çarşıda 70 kalaycı vardı, hepsi öldü. Derneğimiz de vardı." diye konuştu.
Baykal, şu anda kendisinden başka kalay ustası kalmadığını belirterek, "İşlerimize ilk darbeyi önce alüminyum vurdu, ondan sonra da çelik. Masrafı yok, bakır kapların senede bir kalaylanması lazım. Artık eskisi gibi iş yok. Akşama kadar oturuyoruz. Sabah birkaç parça iş yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Çocuklarının artık mesleği bırakmasını istediğine dikkati çeken Baykal, "Mesleğe askerlik dışında ara vermedim. Çocuklarımı kalaycılık yaparak büyüttüm." dedi.
Baykal, her sabah 08.00'de dükkanı açtığını anlatarak, "Önceki günden gelen işlerin temizleme işlemini yapıyorum. Daha sonra çekiçle düzeltip kalaya sokuyorum. Ocak 150 senelik, ağabeyimin ustasından kalma. 40 senedir ben kullanıyorum. Ölünceye kadar devam edeceğim." şeklinde konuştu.
- "Çırak gelse eğitirim"
Kalaycılığın zor bir meslek olduğunu ve herkesin yapamayacağını vurgulayan Baykal, şöyle devam etti:
"Çırak kolay yetişmez. Usta olabilmesi için en az 5-6 sene çalışması lazım. Maşrapayı bile kalaylayamaz. Süzgeci kalaylaması çok zordur. Kabı ocağa koyduğun zaman tavına getirmek lazım, fazla tutarsan yakarsın. Bir de kalay tutturamazsın. Çırak gelse eğitirim. Yaşatılması lazım ama talep yok."
Baykal, araştırma yapan öğrencilerin fotoğraf çekebilmesi için dükkanında sergilediği eski bakır kapların tozunu 30 yıldır temizlemediğini sözlerine ekledi.