87 yıl önceki Darıca’dan haberleri okumuştuk.
Peki, aynı yıllarda Gebze’nin durumunu da merak ettiniz mi?
Gezgin muhabir Ragıp Kemal Cantürk’ün 30 Eylül 1935 tarihli Kurun Gazetesi “Ülkemizde” köşesinde “Gebze’den Mektup” başlıklı yazısında Gebze’nin dertleri dikkat çekici şekilde kaleme alınmış.
Sinop’un Gerze ilçesi ile olan isim benzerliğinden dolayı adının Kirazlık olmasının ve Kocaeli yerine İstanbul’a bağlanmasının gerekliliği okuyuculara hoş cümlelerle aktarılmış.
Büyük mahallelerinden birine ismi de verilen dönemin Kaymakamı Osman Yılmaz’ın kısa sürede yaptığı etkili ve güzel hizmetlere karşılık Gebzelilerin gösterdiği sevgiden de bahsedilen yazıda ilçenin dertleri bakın nasıl anlatılmış:
GEBZE’DEN MEKTUP
“İşte bir ad ki tamamı ile Gerze’ye benzemektedir. Farkları yalnız (B) ile (R) harflerindedir. Başlangıçları ile bitirimleri bir olduğundan buraya gelecek mektuplar ufak bir dikkatsizlikle Gerze’ye ve Gerze’ye gidecek olanlar da buraya gelmektedirler.
Bu yanlışlıklar yüzünden birçok zararlar husule (meydana) geldiğini söylüyorlar. Bilhassa mahkeme istinabelerinde (hukuki yardımlaşmalarda) bu yanlışlıklar pek fena izerler (izler) bırakmaktadır. Onun için buraya (Kirazlık) adı verilmiş olsaydı daha muvafık (uygun) olurdu, çünkü kirazın âlâsı buralarda çıkmaktadır. Gerçi Gebze, tarihi bir isim olsa bile, bu gibi yanlışlıkların önüne geçebilmek için fedakârlık yapmak gerektir.”
İKİNCİ BİR DERT DAHA
“Gebzelilerin en büyük dertlerinden birisi de kazanın yanlış olarak Kocaeli ilbaylığına (Valiliğine) bağlanmış olmasıdır. Bu ise hem halkın hem de memleketin biraz zararını mucip (neden) oluyor.
Zaten tabiat ve maslahat (iş), kaza halkını tamamı ile İstanbul’a bağlamıştır. Esasen buranın tüzesiyle (adliyesi) inhisarlar idaresi (tekel) de İstanbul’a bağlıdır. İzmit’e gidenler ve oraya uğrayanlar pek azdır. Zaten Kocaeli büyük bir vilayettir. Ve altı tane ilçesi ile birçok da kamunları (bucakları) vardır.
Gebze’nin ayrılması ile hiçbir şeyi eksilmez. Binaenaleyh (dolayısıyla), eskiden olduğu gibi bu kazanın İstanbul’a bağlanarak ortadaki zorlukların kaldırılmasına müsaade buyurulması pek yerinde bir icraat olacaktır.”
TAYYARE İŞLERİ
“Tayyare işleri yeni başkan ve yeni heyet zamanında ileri gitmeğe başlamıştır. Üye yazılanların sayısı çoğalmış, piyango biletleri yolunda satılmakta bulunmuş ve halk bu yılın mahsulünden beher küfe başına 60 paradan 100 paraya kadar armağanda bulunacaklarını kararlaştırmışlardır.”
YENİ KURUMLAR
Burada gençler ve bağcılar birlikleri, tayyare, Kızılay, yoksul çocukları koruma, mekteplerdeki çocuklara sıcak yemek verme gibi birçok kurumlar ve gençler birliğinin de spor, müzik ve temsil kolları vardır. Burada gençlik çok toplu ve çok kuvvetlidir.”
İLÇEBAY (KAYMAKAM)
“Gebze’nin yeni ilçebayı Osman Yılmaz, beş altı ay evvel Bilecik ilbaylığının Gölpazarı ilçebaylığından gelmiştir. Henüz buraya geleli az zaman olduğu halde çok verimli işler görmeğe muvaffak olmuş ve büyük küçük herkese kendisini cidden sevdirmiştir.
Gerek işyarlar (memurlar) ve gerekse halk arasında iyi düzen kuran ilçebay gençliğe de büyük önem vererek onların kollarından tutmuş ve bir düşünce etrafında onları toplamıştır. Gençlik bu sayede ciddi atımlar atmağa başlamış ve her sarsıntıya karşı koyacak bir durum almıştır.
İlçenin diğer işlerinde güzellikler belirmeğe başlamış, köylülerin iyi geçinmeleri ve para kazanmaları için tedbirler alınmıştır.
Halkın hükümette olan işlerinin çabuk çıkarılması ve hiçbir kimsenin hükümetimizden nahak yere incinmemesi ve cumhuriyet idaresinin nimetlerinden faydalanması esasları daima göz önünde tutulmaktadır.” Ragıp Kemal Cantürk (30 Eylül 1935 tarihli Kurun Gazetesi)
***
“Tayyare İşleri” başlığı ile paylaşılan bölümde, Gebzelilerin Türk Hava Kurumu’na vermiş olduğu destek ve mahsulünden vereceği paylar ne kadar kıymetli!
Atatürk’ün direktifiyle, 16 Şubat 1925 tarihinde “Türk Tayyare Cemiyeti” adı ile kurulan Türk Hava Kurumu’nun ülkemiz için geçmişte ne kadar önemli işler yaptığından haberdarsınızdır.
Gebze’de 1931 yılındaki 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda şenlik havasında çok özel bir tören gerçekleştirilmiş. 1927 yılından itibaren yardımlar toplanmaya başlanmış ve 1931’de THK aracılığı ile kahraman ordumuza hediye edilmiş. 2 Eylül 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde “Gebze’de Büyük Şenlik” başlığı ile yer alan tören gerçekten gurur verici.
GEBZE’DE BÜYÜK ŞENLİK
Köylüler de Gebze tayyaresinin isim konma merasiminde hazır bulundular
“Zafer Bayramı günü Gebze’de büyük şenlikler yapılmıştır. Haftalardan beri hazırlanan Gebze kazası halkı bu büyük günü tes’it (kutlama) için bir gün evvel nahiyelerden ve köylerden akın akın Gebze’ye gelmişler ve tes’it merasimine iştirak etmişlerdir. Gebze kazası halkının böyle köylerinden kalkarak kaza merkezine gelmekte ve şenlikler fevç fevç (akın akın) iştirak eylemekte (katılmakta) büyük bir hakları vardır.
Çünkü bu hamiyetli (ulussever) halkın alıp orduya hediye ettikleri tayyarenin de ismi konulacaktı. Her sınıf halk o gün kasabadaki tayyare meydanına toplanmıştır. Sabahın sekizine doğru Gebze’nin semasında görünerek yere çok yakın uçan bir tayyare halkın afakı dolduran alkışları arasında meydana inmiştir. Tayyare Yüzbaşı Tahsin ve uçuş muallimlerinden Cevdet Bey’in idaresinde bulunuyordu. Tayyare Cemiyeti muhasibi Gani B. tarafından irat edilen bir nutku müteakip tayyarenin üstündeki al ve beyaz örtü Ayvacızâde Salahattin B. tarafından kaldırılmış ve altındaki levhada yazılı “Gebze” ismi meydana çıkmıştır.
Bu merasimden sonra Büyük Gazi’ye ve orduya halkın teşekkürleri iblağ (bildirme) edilirken tayyare de Eskişehir’e doğru uçmuştur.” (02 Eylül 1931 – Cumhuriyet Gazetesi)