1 MAYIS TAKSİM KATLİAMI VE DEMİREL İLE GAZETECİLİK VE BELGESELCİLİK HATIRALARIM
Gazetemizin kurucusu ve Devri Alem tv program yapımcısı İsmail Kahraman'ın bugünkü makalesini sizlere sunuyoruz.
Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve www.gebzegazete.com.tr ile belgeselcininnotdefterinde yayınlanan makalemiz
https://www.gazetegebze.com.tr/kose-yazilari/1-mayis-taksim-katliami-ve-demirel-ile-gazetecilik-ve-belgeselcilik-hatiralarim.html
Bugün bir Mayıs İşçi Bayramı her yıl bir Mayıs bayramı bana Taksim meydanındaki 1977 yılında yaşanan işçi katliamı İle yana ayni yıl 1977 yılı Haziran ayında yapılacak genel seçimler öncesi Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel ilk gördüğüm günleri hatırlatır.17 yaşında öğrenci olarak Kartal’da kaldığımız yurt dan bizleri toplu olarak alıp neden Demirel’in mitingine götürüldüğümüze neden siyaset malzemesi yapıldığımızı sorgular tarihten ders ve ibret almaya çalışırım. Yaşımızı başımızı aldık yaş 63 koca bir ömür geride kaldı artık hatıraları yazma zamana 50 yıla yaklaşan gazetecilik ve belgeselcilik hayatımda en çok tarihin canlı şahidi olan hatıralar ilgilimi çeker ve anı kitapları okurum herkese hatıralarını yazmalarını tavsiye ederim. Türkiye 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimlere gidiyor seçimler bana geçmişi ve siyasi hatıralarımı hatırlatır. Gebze Gazetesinde belgeselcinin not defteri köşesinde yazdığım siyasi hatıralarım başlıklı yazımı sizlerle paylaşıyorum.
http://www.gebzegazetesi.com/siyasi-hatiralarim-makale,1225.html
DEMİREL DENİNCE TAKSİM’İ HATIRLARIM
1977 seçimlerinde İstanbul’da kaldığımız eğitim kurumlarından bizleri toplayarak henüz 17 yaşında Taksim’de Demirel’in mitingine gittiğimizi, Demirel’in kendisine özgü konuşma stilini dinledikten sonra Kur’an-ı Kerim ve Bayrağı’nı öperek aldığı halen gözümün önünde. O gün neden bizi mitinge götürmüşlerdi, neden Adalet Partisi’ne destek olunmuştu. Bunu halen anlamış değilim. Demirel’in 28 Şubat Darbesi dönemdeki uygulamaları ise bu milletin nasıl kandırıldığını üzüntü ile bir kez daha anlamış olduk ama iş işten geçmiş çocukluk gençlik ve orta yaşlı yıllarımız elimizden alınmıştı
DEMİREL’İ İLK KEZ TAKSİM’DE GÖRDÜM
Demirel’i son olarak yine taksim de gördüm Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrıldığı yıllar Ömer Faruk Başaran’ın kurduğu Avrasya Sanayici ve iş adamları derneğinin Taksim Hilton otelinde düzenlediği toplantı da yaptığı konuşma ve konuşmadan sonra kendisine yüzüne bakarak kendisine sorduğum “Sayın Demirel hiç öz eleştiri yapıyor musunuz? Sizin parti lideri Başbakan muhalefet lideri cumhurbaşkanı olarak görevinizi tam olarak yaptınız mı?” sorusunu sormuş aldığım geçiştirici cevap karşısında şaşırmıştım. Demirel’in ölümünden donar ilk kez Isparta’ya gidip Demirel’in dünyaya geldiği İslam köyde belgesel çekip mezarının bulunduğu tepeye çıkarak Türkiye’nin Demirel’i yıllarını düşünmüş gazetecilik ve belgeselcilik hatıralarım gözümün önüne gelmişti.
DEMİREL GÖREVİNİ TAM OLARAK YAPTI MI?
100 yaşındaki Türkiye cumhuriyeti tarihinin 50 yılına damga vurup söz sahibi olmuş Süleyman Demirel bana göre tam olarak görevini yapmış olsaydı bu gün Türkiye her alanda dünyanın lider ülkeleri arasında yer alır sağ sol kavgası yüzünden binlerce gencimiz hayatlarının baharında ölmez PKK başta olmak üzere tüm terör belası çoktan sona ererdi en önemlisi milli gelir 35 bin dolar olur siyasi ekonomik sorunu olmayan bir ülke olurduk.Bugün bir Mayıs İşçi Bayramı. Dönemin en etkili ismi Demirel ve o dönemin siyasetteki etkin isimleri Ecevit Erbakan ve Türkeş görevini tam olarak yapsaydı Taksim’de onlarca masum insanınız ezilerek ölmez sağ sol yüzünden gençlerimiz birbirini öldürmez sözde terör bahane edilerek 12 Eylül Darbesi olmaz daha doğrusu darbeler askeri ihtilaller yaşanmazdı.
DEMİREL İLE GAZETECİLİK ANILARIM
Hayatımın 50 yılını Demirel ile geçirdim. O sürekli gündemdeydi. Demirel’i ilk tanımam zannediyorum 5-6 yaşlarımda gerçekleşti. Seçim kampanyasıyla ilgili kıratı ve Demirel’in fötr şapkalı afişi köylere dağıtılmıştı. Demirkırat’ın devamı olarak anılıyordu. Sonraki yıllarda da hep gündemde kaldı. Kendisini ilk olarak 1977 seçimlerinde Taksim’de yaptığı mitingde gördüm. Taksim mitinginde Demirel’in konuşmaları, fötr şapkasıyla halkı selamlaması hala gözümün önünde. Mitingin sonunda bayrak ve Kur’an-ı Kerim-i öpmüş ve dini kitabımız siyaset malzemesi olmuştu. 1980 ihtilali ile Demirel tutuklanmıştı. Süleyman Demirel ile birebir karşılaşmamız Rahmetli Alaettin Kurt’un vesilesi ile olmuştu. Kurt ile Süleyman Demirel’in Tuzla’da ki evine konuk olmuştuk. Demirel o dönemde bizi ayağında terlik ile karşılamıştı ve inzivai bir hayat yaşıyordu. Kendisine gazetemizi verdim. Demirel gazeteyi görünce; “İcra ilanlarını çok yayınlıyorsunuz değil mi?” diye sorarak, Turgut Özal’ın ekonomiyi kötü yönettiğini söylüyordu. Tuzla’da bir saatlik süre içerisinde çok önemli konular konuşmuştuk. Daha sonra Avrasya Gazeteciler Derneği Başkanı olarak kendisini ziyaret etmiştim. O zamanda Anadolu basınının sorununu kendisine iletmiştik. Demirel’de notlar almıştı. Süleyman Demirel ile bir kez de Gebze’nin il olma konusu ile ilgili görüşme yapmıştık. MHP’den Meral Akşener, eski milletvekili ve Bakan Osman Pepe ve birçok kişiden oluşan grup ile Süleyman Demirel’i ziyaret ederek Gebze’nin il olmasıyla ilgili raporu kendisine sunmuştuk. Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanlığı’nın ardından Gebzeli iş adamı Faruk Başaran’ın başkanlığını yaptığı ASİAD’ın Hilton Otel’de düzenlediği toplantıya katılmıştı. Bu toplantıda 6 kez gitti, 7 kez geldi denilen, Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı görevini yapan Demirel, yaptığı konuşmada hükümeti eleştiriyordu. Kendisine soru cevap kısmında; ‘Ben sizin kıratlı fotoğraflarınızın altında çocukluğumu geçirdim. Yasaklı oldunuz, tutuklandınız, gittiniz, geldiniz. Bugün yine eleştiriyorsunuz. Bu sorunlara baktığınızda ve özeleştiri yaptığınızda kendinizi ne kadar sorumlu hissediyorsunuz?’ Bu sorunun karşısında Demirel’in morali biraz bozulsada; “Ben birkaç yıl başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptım. 45 yıl Başbakanlık yapmadım” diyerek topu adeta taca atmıştı. Aslında son zamanlarda kendisiyle başlı başına bir program yapmak ve yaşanan olayları uzun uzun konuşmak isterdim. Tıpkı rahmetli Erbakan ve Rauf Denktaş gibi. Fakat bir türlü sağlık sorunları el vermedi ve bir türlü bir araya gelemedik. Bizde ölünün arkasından konuşulmaz. Demirel’le ilgili tarih gerekli yargısını verecektir. Demokrasi diye bağıra bağıra gelen Demirel, ne yazık ki demokrasiye sahip çıkamadı ve gereğini yapamadı. Demirel’le ilgili söylenecek çok şey var. Onunla ilgili tarih yargısını verecek bizde gazeteci ve belgeselci olarak.
TÜRKİYE’NİN DEMİREL’Lİ YILLARI adı İle belgeselini çekip kitabını yayınlayacağız. (kaynak
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=4504&t=makale)
1 Mayıs İşçi Bayramı ve Gazetecilik Anılarım
İki yıl önce yaptığım sosyal medya paylaşımım
https://m.facebook.com/story.php?
story_fbid=1981311905356740&id=100004338481610&mibextid=qC1gEa
Taksim Katliamından Ders ve İbret Almak
İşçi Emekçi ve Barış Bayramı olarak kutlanan bir Mayıs bayramının Taksim’de 1977 yılında Kana bulamadığı yıl 17 yaşında İstanbul da okuyor ve katliamı radyodan duyduğumda yaşadığım üzüntüyü dün gibi hatırlıyorum. Bir Mayıs günü Anadolu’dan ve İstanbul’un her yerin den taksime insan seli akmıştı. Kartal Soğanlık’ta kaldığımız yurdun penceresinden ellerinde pankartlar ve flamaları ile E 5 karayolunda insanlar seli halin de taksime akıyordu. Katliamdan sonra İstanbul’a ölüm sessizliği çökmüştü.
Bir Mayıs Katliamı ve Tarihten Ders Almak
Tarih bir aynadır o aynaya ne kadar çok bakarsak o kadar çok geleceğimizi görürüz 44 yıl önce kana bulanan 1 Mayıs İşçi Bayramı İle ilgili arşivlerde yer alan bazı gazete manşetleri ile bu Bilgi notunu sizlerle paylaşıyor tarih den ders ve ibret alınması en önemlisi tarihin tekrar etmemesi İçin 44 yıl önce bir Mayıs işçi bayramını kana bulayanların her yönü İle kamuoyuna açıklanmasını istiyor ve bekliyoruz.