BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Roma'daki G20 Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın görüşmesine ilişkin, "Şimdi 20 dakika olan, planlanan görüşme tam 1 saatten fazla sürdü. Şimdi dolayısıyla CHP başta olmak üzere İYİ parti ve diğerlerinin elinden bu malzeme alınmış oldu. Bakalım, şimdi ne diyecekler? Ben de onu merakla bekliyorum." dedi. 

Partisinin Tütünçiftlik Kültür Merkezi'nde düzenlenen Körfez İlçe Başkanlığı 10. Olağan Kongresi'ne katılan Destici, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

G20 Liderler Zirvesi'nin ve zirvede ele alınan konuların önemine işaret eden Destici, Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem Birleşmiş Milletler'de (BM) hem G20 Zirvesi'nde masum ve mazlum coğrafyaların, milletlerin haklarını cesurca savunduğunu anlattı.

- "Planlanan görüşme tam 1 saatten fazla sürdü"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha önce Amerika'ya giden heyette yer aldığını anımsatan Destici, Türk Evi'nin açılmasından duyduğu gururu anlattı.

Bu ziyarette muhalefetin bazı eleştiriler yaptığını hatırlatan Destici, şunları söyledi:

"Tabii orada bizim yine muhalefet, CHP başta olmak üzere onun yanındakiler, 'Sayın Cumhurbaşkanımız ABD Başkanı Biden ile görüşemedi' diye güya bir şey yaptılar. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, milletinin aleyhine gelişen bir durum olsa bu arkadaşlar nedense el ovuşturuyorlar. Ya görüşememiş olsa bile bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı, sen bundan nasıl bir siyaset ya da siyasi menfaat elde etmeye çalışıyorsun ki… Bu toplantı öncesinde de bunu hemen gündeme taşıdılar. Bakalım görüşecek mi? Görüşmeyecek mi? Ve şimdi 20 dakika olan, planlanan görüşme tam 1 saatten fazla sürdü. Şimdi dolayısıyla CHP başta olmak üzere İYİ Parti ve diğerlerinin elinden bu malzeme alınmış oldu. Bakalım, şimdi ne diyecekler? Ben de onu merakla bekliyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanlığı ya da bir bakanlık makamında kim oturursa otursun, eğer dışarıdan biriyle görüşüyorsa, bir görüşme yapıyorsa, dış politikaya dahil görüşme yapılıyorsa, bu milli bir politikadır."

- "Ne AB ülkeleri ne de büyükelçiler, Türkiye'nin yargısına parmak sallayamaz"

Destici, herkesin milli meselelerde, politikalarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında durması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devletin başı olarak, büyükelçilerin açıklamalarına gereken tepkiyi ortaya koyduğunu aktaran Destici, ne Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ne de bir başka ülkenin büyükelçisinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yargısına parmak sallayacağını ve talimat verebileceğini vurguladı.

Türkiye'nin terörle mücadelesine tüm şiddetiyle devam ettiğini vurgulayan Destici, "Şimdi gerekirse Türkiye şu anda Suriye'nin kuzeyine yönelik bir hareket hazırlığında. Bununla ilgili geçtiğimiz hafta Meclis'te teskere oylaması vardı. Şimdi bakıyorsun, 2 yıl önce aynı teskereye 'evet' demiş olan ana muhalefet partisi CHP bu sefer 'hayır' diyor. 2 sene önce hangi gerekçeyle 'evet' demiş diye bakıyoruz? Sayın Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, 'Sınır ötesindeki askerlerimizin, Mehmetçiklerimizin sağ salim yurda dönmeleri için onların hatırı için evet diyoruz.' diyor. Ben de soruyorum, 2 sene içinde bu hatır kalmadı mı? Çünkü HDP ile ittifak var. HDP ile ittifakı, CHP zarar görmesin, oylar gelsin diye… Aynen yerel seçimlerde olduğu gibi. İşin açıkçası bu. Öbür taraftan İYİ Parti de 'evet' diyor. Bence bunlarda bir görev dağılımı var. Yani CHP 'hayır' diyerek HDP'yi tutacak, İYİ Parti de 'evet' diyerek milliyetçi tabandan gelen tepkileri dindirecek." ifadelerini kullandı.

- Akşener'in Siirt ziyareti

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Siirt'in Kurtalan ilçesindeki esnaf ziyaretinde "Bulunduğunuz yer 'Kürdistan'dır" ifadesinin kullanılmasına da değinen Destici, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu söylediklerimi haklı çıkaran bir gelişme, daha sonra Siirt Kurtalan'da ortaya çıktı. Ben de gittim Şırnak'a, Siirt'e, Bitlis'e, Van'a, Kars'a, Ardahan'a... Bütün vatandaşlarımızı gezdim. Yani bir tanesi bize 'Kürt sorunu, Kürt meselesi' demedi ama şimdi hanımefendi gidiyor. Siirt Kurtalan'da bir dükkana giriyor, sözde esnaf dükkanına giriyor ve orada kendisine karşı, belli ki bir PKK'lı, çıkıp diyor ki, 'Burası Kürdistan. Siz bunu niye söylemiyorsunuz.' diyor. Hanımefendi sessiz. Lafı eveliyor, geveliyor. 'Siz öyle derseniz, öbürü de başka şey der.' Ona verilecek cevap şudur: Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve burası da Siirt Kurtalan'dır, sen başka bir şey arıyorsan, defolup gideceksin. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde ayrı bölgeden, ayrı devletten bahseden biri varsa, senin bu yüzüne söyleniyor ve sen de buna hak ettiği gibi cevap veremiyorsan o zaman 'milliyetçiyim' diye ortada dolaşmayacaksın."