Bizler de İYİ Partililer olarak siyaseti bir kenara bırakarak bir hafta boyunca yardım çalışmalarına ağırlık verdik. İl Başkanımız Nusret Acur ve ilçe başkanlarımız öncülüğünde tüm ilçelerimizde çok yoğun yardım faaliyetleri oldu. Elimizden ne geldiyse yapmaya gayret ettik. 

Tabii ki kalbimiz bir hafta boyunca deprem bölgesi ile çarptı. Her ne kadar 24 saat boyunca televizyon ve gazeteler vasıtasıyla depremi yaşayan kentlerimizdeki durumu takip etsek de, bu bizler için yeterli olmadı. Oraya gidip bölgeyi yerinde görmek, halkımıza dokunmak istedik. 

Bu çerçevede İl Başkanımız Nusret Acur liderliğinde, ilçe başkanlarımızla birlikte Kocaeli’den yola çıkarak bölgeye gittik. İlk durağımız Adıyaman oldu. Ne yazık ki Adıyaman’ımızda zarar çok büyük. Oraya hala yeteri kadar yardım gitmemiş. Halkımız büyük acı içinde.

Fakat şunu çok net biliyoruz: Bugün her ne kadar kötü yönetilse de, Türkiye büyük bir devlettir. Halkımızın acılarını dindiremesek de, depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acıları hep baki kalacak olsa da, elbirliği ile kentlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Bu güç Türkiye’de var. 

Tabii ki bilmemiz gereken bir başka şey de şu: Türkiye bir deprem bölgesi. 24 ilimiz, 100’ün üzerinde ilçemiz fay hattının üzerinde. Deprem uzmanları yeni depremler için uyarıda bulunuyor. Bir yandan Bingöl, diğer yandan Hatay-Adana çevresinde yeni bir depremin olacağını ifade edenler var. 

Bugün için bizleri yönetenlerin artık ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu bilmeleri ve başta fay hatları olan illerimiz olmak üzere, 81 ilimiz için de depreme dayanıklı yapılar için çalışma başlatması gerekiyor. Bu halkın Daha fazla acı kaldıracak hali yok. Eğer devletimiz büyükse, gerekeni yapmak zorundadır. 

Evet, deprem bölgesini gördükten sonra acı bir şekilde, “Her şey, televizyonda izlediklerimizin katbekat üzerinde” demekten kendimizi alamıyoruz. Acıların azalması için elimizden ne gelirse yapacağımızı ifade etmek istiyoruz. Allah milletimize bir daha böyle acı yaşatmasın.