72 farklı ülkeden yükseköğretim kurumlarının katılım sağladığı Avrasya Yükseköğretim Zirvesi (EURIE) 2023’te bu yıl özel olarak tüm Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraş depremlerinden sonra uluslararası platformda konu hakkında bilimsel çalışmalar masaya yatırıldı. Oturuma katılan akademisyenler ve üniversitelerin afet merkezi yöneticileri arasında ortak çalışmalar ve koordinasyon sağlanması adına bilimsel uygulamalar paylaşıldı.
Dünyanın en büyük yükseköğretim zirvelerinden biri olarak kabul edilen ve bu yıl sekizincisi düzenlenen Avrasya Yükseköğretim Zirvesi (EURIE 2023) 72 farklı ülkeden 320 kurumu bir araya getirdi. Alanında uzman uluslararası akademisyenlerin ve yükseköğretim yöneticilerinin katılım sağladığı Zirvede 50’den fazla oturum düzenlendi ve 150’den fazla da uzman konuşmacı yer aldı.
Her yıl özellikle yükseköğretimi birebir ilgilendiren konularının işlendiği oturumlara bu yıl yaşanan deprem felaketinden sonra konunun uzmanlar tarafından ele alınması adına akademisyenler ve üniversitelerin afet merkezleri yöneticileri bir araya getirildi. Düzenlenen oturumda uzmanlar deprem ile ilgili bilimsel çalışmaları, uygulamaları ve muhtemel afet durumunda çözüm odaklı işbirliklerini masaya yatırdı.
“Akademisyenleri ve afet yönetimi merkezlerinin yöneticilerini bir araya getirdik”
Avrasya Yükseköğretim Zirvesi Konferans Koordinatörü Ayşe Deniz Özkan deprem konusunun akademik boyutta da değerlendirilmesi için Zirve programına eklendiğini söyleyerek, “Yükseköğretimde üniversitelerin deprem ile ilgili deprem çalışmalarını ve özellikle afet yönetimi alanında tecrübe ve iyi uygulama paylaşımı için bir oturum hazırladık. Yaşadığımız deprem felaketi sonrasında programımıza ekledik. Üniversitelerimizin birçoğunda deprem ile ilgili farklı bilimsel çalışmalar var. Tabi deprem birçok farklı bilimsel çalışmaları içinde barındırıyor çünkü multidisipliner bir konu. Farklı akademik disiplinlerden birçok üniversitede uzmanlar ve bunları birleştiren afet yönetimi uygulama araştırma merkezleri var. Bu akademisyenleri ve afet yönetimi konusundaki araştırma merkezlerinin yöneticilerini bir araya getirdik. Çalışmalarını beraber yürütmeleri, koordinasyon sağlamaları ve iyi uygulamaları paylaşmaları için. Tabi buradaki çalışmaları daha sonradan kendileri de devam ettirecektir. Burada ilk adım atılmış oldu ama bu uzmanlarımız kendi aralarında çalışmaya devam edecekler. Umarım bu konuda hem ülkemizde bir farkındalık oluşturma hem kamu politikalarında gerekli iyileştirmelerin sağlamak noktasında bilgi vermek konusunda üniversitelerimiz daha aktif bir rol üstlenecektir diye düşünüyorum” dedi.
“Üniversitelerin artık topluma hizmet misyonu da var”
Üniversitelerin artık topluma hizmet misyonun da olduğunu hatırlatan Ayşe Deniz Özkan, “Bu deprem konusu ülkemiz için önemli bir konu ama bunun haricinde konuyu ele almamızdaki sebeplerden birisi de üniversitelerimizin artık topluma hizmet misyonunun da olması. Eskiden üniversiteler sadece eğitim-öğretim ve araştırma yapmak gibi iki ana misyonu vardı. Ama şimdi topluma hizmet, fayda üçüncü bir misyon olarak gündeme geldi. Üniversiteler içinde bulundukları toplumun çeşitli sorunlarına bir paydaş olarak nasıl katkıda bulunabilirler, ürettikleri bilgiyi nasıl toplumun hizmetine sunabilirler bu üçüncü bir misyon olarak üniversitelerin önünde duruyor” şeklinde konuştu.
Dijitalleşme, yabancı öğrenci hareketliliği, sürdürebilirlik hedeflerine dair tecrübeler paylaşıldı
Özkan ayrıca zirve çerçevesinde ele alınan ve yükseköğretim alanında fikir alışverişinin önünü açan diğer konuları da şu şekilde aktardı:
“Yükseköğretim yönetimi konusunda son dönemde gündem olan konular var. Dijitalleşme bunlardan bir tanesi. Özellikle pandemi döneminde online ve hibrit eğitim modelleri gündeme geldi. Bunların iyileştirilmesi adına üniversiteler kendi aralarında deneyimlerini ve uygulamalarını paylaştı. Diğer bir ön plana çıkan konulardan biri de bu pandemi zamanında öğrenci hareketliliği kısa bir duraklama yaşamıştı. Şimdi bunun geri geldiğini düşünüyoruz. Tam zamanlı öğrencilerden değişim programı ile gelen öğrenciler hakkında farklı konularda yeni trendler ve gelişmeler neler, öğrenciler hangi ülkeleri tercih ediyor gibi konular ele alındı. Türkiye de artık yükseköğretimde bir cazibe merkezi haline geldi. Türk üniversiteleri de yurtdışından öğrenci çekiyor. Hem biz bu konudaki tecrübelerimizi paylaştık hem de diğer yabancı üniversiteler kendi tecrübelerini paylaştı. Diğer bir konu da kampüslerde sürdürebilirlik. Birleşmiş Milletin Sürdürebilir Kalkınma Hedeflerine üniversiteler ne gibi katkılar yapabilirler, kampüste çok dillilik, çeşitlilik ve kapsayıcılık bu gibi konularda da paneller düzenlendi.”
İHA